Pages

29 Haziran 2012 Cuma

O O DATÇA MI?O:)) 2

 Üç silahşörler.
Düşman ayağa bakarmış ama ben dostum:))DOST.Ayak fotoğrafaları çekmeyi çok severim.Bebeklerin ellerinide çekerim.Her gittiğimiz yere ait ayak fotoğrafları vardır.Köyde çektiğim ayak fotoğraflarını görmelisiniz.Keneden korunmak için,ayakların aldığı pozusyonu görmelisiniz:))Çoraplar dize kadar çekilmiş.Haydi bakalım bloger arkadaşınızı ayağından tanıyın:))
Seyir anı:)
 Özleneceksin:)
Bu martı tek başına 12 gün boyunca yüzüp durdu.Tek başına demek haksızlık olur.Beraber yüzdükde diyebilirim:))
Ben martının yüzüşünü seyrederken.Çocuklu bir aile geldi.Çocuk aaaaa bak kuş dedi.Çocuk  10-11 yaşlarında.Hemen eline bir taş aldı.Başladı martıya atmaya.Taşı martıya isabet ettiremedi ama bu ne biçim çocuk yetiştirme diye düşündüm.Annesi atma oğlum bile demedi.Ben engel oldum.Onun bir can olduğu,canının acıdığı anlatılmamış çocuğa.Sen ne istiyorsun martıdan.Taş geldi diyelim.Kuşun canı acıyınca,ya da öldürünce sevinecekmisin.Yok,çocuğa hayvan sevgisini aşılamak ayrı bir eğitim.
 Garantili dedik:))
Datça'nın içinde cumartesi pazarı var.Meyve almak için gittik ama pazarın tamamını gezmesekde biraz dolaşmış olduk.Her pazar gibi sebze,çamaşır,takı,giyim,zücaciye vs.tezgahları var.Sebze bölümü çok pahallı.Gelen sebzelerde civar köylerden geliyormuş.Biz oradayken kiraz 12 tl idi.Bu şımarıklık ama:(
 Büyük emek
Bu bandanayı pazardan aldım.Boncuklu iğne oyası.Bu sene fındık bahçelerinde takarım diye aldım ama gitmekten vazgeçtim.İğne oyası yapanlara örnek olması adına paylaşıyorum.
 Elinize sağlık.
15 sene önce Datçaya gittiğimizde çok güzel ev yemekleri yapan bir yer vardı.Öğretmen bir çift işletiyordu.Hem de yemekleri kendileri yapıyordu.Bu işi yaparak iki çocuğunu okutuyorlardı.Gözüm hep onları aradı.Devir etmiş olabilirler.Dedim ya çok değişmiş.Gözümle ararken sanki aradığım yer,Zekeriya Sofrası olduğunu tespit ettim.İçim ısındı.Bir sürü yemek çeşiti var.İçeri girip yemeğinizi seçiyorsunuz.Süper yemek yapıyorlar.Yalnız yemek yeyip kalkıyorsunuz.Öyle saatlerce keyif yapacağınız yer değil.Çok severek yedim yemeklerimi.Ağır yemekler değil.Zekeriya Sofrasını lezzet avcısı ziyaret etmiş.Köşesinde çok olumlu yazı yazmış.Öylede olmalıydı.Yaptıkları sütlaça limon rendelemişler süper olmuş.Bende denemek istiyorum.Sayelerinde katı yiyeceklere talim etmedik.Fiyatlar ise gayet normal.Çalışanlar ise çok candan.Datça ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim.
Süperdi ama:)
Bir günümüzüde tekne turuna ayırdık.Teknedeyken çevreyi fotoğrafladım.

DEVAMI YAZILACAK:)

Sevgiler:)

27 Haziran 2012 Çarşamba

O O DATÇA MI?O:)) 1

Bu sene tatil durağımız Datça olacaktı.İlk 15 sene önce gitmiştim Datça ya!Ablamla beraber gitmiştim.İkimiz aynı yerde çalışıyorduk ve senelik izinimizi Nisan ayında vermişlerdi.Nereye gidelim diye düşünürken,Türkiye haritasını açtık ve bak abla burası güzel bir yere benziyor dedim:))Haritadan bile anladım güzel olduğunu:))Çok değişmiş.Önceki gittiğimde deniz kıyısında, patika ince yolları vardı.Önceki kaldığım oteli bulamadım mesela.Belkide yoktu artık.Anımsadığım yerlerde oldu,zorlandım açıkçası.Tatil nisan ayında yapılınca,denize girememiştim.Her sabah ablamla beraber deniz kıyısında kahvaltı yapıyorduk.Su cam gibiydi.Denize girememek kötü bir duyguydu.İçimde kalmıştı.Bu sene Datça kararında etkili oldum,bu nedenle.Tatile 3 kız kardeş çıkacaktık her zamanki gibi.15 sene önce Datça ya gittiğimizde,bize Datça yı nasıl buldunuz?demişlerdi.Bize.HARİTADAAAAAAN:))demiştik.
Haziranın 11 gelmişti.Şanslı yı veterinere bırakılacaktı.İstanbuldaki veterinere içim rahat bırakıyordum.Darıcadakine ilk defa bırakacaktım.Bu konuyu ayrıca anlatacağım.Biz her zaman tatile çıkarken yer ayarlamadan bavulları toplar gideriz.Bu seferde öyle olacaktıK.Bir gün önce ablam internette dolaşırken,Datçada apart hotel bulmuş.Denize sıfır.İki ablam ayarladılar hemen.Üç katlı bir hotel.İki katı apart hotel.Çatı katı yalnızca Hotel.Biz Hotel de kaldık.
 FORA HOTEL
Yolculuğu otobüsle yaptık.Direk Datça'nın içine otobüs var.Eskihisardan bindik otobüse.Biraz beklettiler bizi ama keyfimi hiç bir şey bozmayacaktı.Otobüs geldi.Sabah Datçaya vardığımızda ayağımda kemik neyim bir şey kalmamıştı.Ne çok şişti ayaklarım.İlk defa böyle bir şey oldu.Hotele gittik,yerleştik.Balkon internet süprizi:))Balkon deniz görsün diye günlük  20 tl üste para saydık.Balkon harika deniz görüyorda,ayakta durursan.Oturduğunda koca duvar.Apatlarda oturduğunda denizi görebiliyorsun.Bizim kaldığımız iki balkon mavi işaretli yerler.Hiç bir şey canımı sıkamaz diyerek kabullendim.Kaldığım hotelin balkonundan çektiğim fotoğraf altda.
 Balkondan çeklimiş bir fotoğraf...
Datça yarım bir ada.Benim gibi sakinlikten hoşlananların uğrak alanı olsun.
.Hotelin önünde anne ve babaların çok işine yarayacak çok güzel bir çocuk parkı var.Sağda görünen kumluk plajı.Kumluk palajının sığı bir suyu var.İstediğiniz kadar gidin boğlamıyorsunuz:))Datçanın suyu diğer denizlere göre biraz soğuk.Her şey girene kadar.Girdikten sonrada çıkmıyorsunuz.Fazla düşünmeyeceksin.Atacaksın kendini suyun kucağına:))Hotelde biraz dinlendikten sonra,kumluk plajına indik.Hotel çalışanlarının yönlendirmesi dahilinde kumluk plajına indik.Bizi Fora hotel buraya yönlendidi dedik.Hoş geldiniz beş gittiniz dediler.Şezlong bizim için olmazlardandır.Şezlong ne kadar dedik.F Hotel göndermiş sizi,paralı değil dediler.Bir şeyler yersiniz dediler.Ablamla ben denize girdik.Çıkana kadar diğer ablamın başına elli kere gelmişler.Çıktık hadi birer tost yiyelim bari dedik:))Bize yarımşar ekmek tost yapmışlar.Üçümüzde kendimize dikkat eden insanlarız.Tostu görünce korktum ben.Üç tane kıytırık tost.Nimete bir şey demiyorum.Yapan güzel yapamamış.Dakikada bir başımıza geliyorlar.Soluk aldırmıyorlar.Biz üç kıytırık tost,üç ayran,üç yarım litrelik su aldık.Akşam hesap 30 TL.Günün ilk kazığını yemiş olduk.Restorantın isminide yazmak istiyorum.Tuna restorant...Birde akşam balık yiyelim diye yer ayırmak istiyorlar bize.Orada balık yesek 300 TL  den aşağıya kalkamayacağız herhalde.Millete bu zihniyetle yaklaşırlarsa,sinek avlarlar öyle...
Balkondan çeklimiş bir fotoğraf...
Hotelimiz temiz,sakin,seçkin bir hoteldi.Yalnızca sabahları katvaltı veriyor.Çalışanları sempatik,efendi,kendini bilen insanlardı.Aynı Hotelde tekrar kalabilirim.Uçuk bir fiyatıda yok.Üç kişi geceliği 150 TL den kaldık.Kişi başına 50 tl ye gelir.Daha sonradan Datça belediye başkanının Hoteli olduğunu öğrendik.Annesiyle çok güzel sohbetler ettik.Onu çok sevdim.Sohbet etmekten bıkmazsınız.Harika bir insan.Bizi hastene altı plajına yönlendirdi.Orada şezlong yok.Hastana altında şezlongada gerek yoktu zaten.Bütün plajlar bize çok yakındı.
 Eski Datça taş evlerinden bir örnek.
''Kapı''yakın plan.
Taşlık plajının hemen üzerinde bulunan kükürtlü kaynak su.Küçük bir baraj görünümünde olan bu su küçük şelale şeklinde denize akıyor.Sabah saatlerinde gitmiştik buraya.Bir bayan küçük şelalenin altına girmişti.Denizden çıkıp bu kükürtlü suya giriyorlarmış.Allahın bir nimeti...

DEVAMI YAZILACAK:)

Sevgiler:)

11 Haziran 2012 Pazartesi

UÇ UÇ KELEBEK:)

Merhaba arkadaşlar,
20 Mayıstan beri yazmamışım.Bloga girme aralarını uzun tutmaya başladım.Nasıl toparlanırım bilmiyorum.Hepinizi ziyaret etmek istiyorum.Neler yaptığınızı merak ediyorum.Bir tatil meselem var.İnşallah orada toparlanıp gelirim.Yüksek bir enerjiyle tekrar güzel paylaşımlarda bulunurum.Bu akşam Datça ya doğru yola çıkıyorum.Datça ya ben bir kafa dinlemeye nisan ayında gitmiştim.Denizini çok temiz görmüştüm.Denize giremeyince aklımda kalmıştı.Bu sefer denizinden faydalanmaya gidiyorum.Bu arada o bölgede deprem var.Allahın dediği olur diyorum.Fethiye de yaşayan arkadaşlara geçmiş olsun.Tekrarı olmaz inşallah.Mutlaka Şanslı  ne olacak diyenleriniz olacaktır.Şanslı bu sefer veterinerde kalacak.Çok üzülerek bırakıyorum ama benim bu tatile ihtiyacım var.İnşallah bu ayrılığa Şanslıda bende zorlanmayız.Şimdiden zorlanıyorum diyebilirim.

Üsteki kelebek son yaptığım broşum.Bloga girmiyorum ama elimde yeni birşeylerde yapmıyorum.Çok tembelleştim:(

Sevgiler:)