CADI AMA TATLI CADI:)))

Bundan iki sene önce sağlıklı olması açısından ekmeği evde yapmaya karar verdim.Çokta güzel tutturdum.Ekmeği gündüz yapıyorum.Mutfaktan salona doğru uzanan buram buram koku,ev ahalisini kışkırtıyordu.Annem hemen getir tereyağını deyip,masanın başına oturuyordu.Peşindende ablamlar:))Ben eksik kalır mıyım.Ekmeği ben yapıyorum,birde yemeyecekmiyim deyip kıvratıyordum kulağını:))Ama böyle olmaz ki!böylede yapılmaz ki!Kilo ama kilo alırız biz:(Çok ekmek tüketmeyen biz,ekmek fırını açsam yetiştiremiyorum:))Hemen kendi kendime önlem aldım.Bundan böyle ekmek gündüz yapılmayacak.Hamur gündüz yoğurulacak.Bizimkiler yatağa girer girmez ekmek fırına verilecek ve sabaha hazır olacak.Yupiiiiiii:))Aynen dediğim gibi yaptım.Ekmeği gündüz yoğurdum.Bizimkiler yatağa girer girmez,fırına verdim ekmeği.Kokusunu duymasınlar diye sıkıca kapadım mutfak kapısını.Mutfağın camını da sonuna kadar açtım.Kendimden korkmuyorum,yanımda yiyen olmazsa ben yemeyecektim.Ekmeğin pişmesini beklerken  bir şeylerle meşgul oldum.Aradan biraz zaman geçti,ekmeğin kokusu yavaş yavaş çıkmaya başladı.Fırının camından baktım.Her şey yolundaydı.Ekmek kabarmış,bıçak attığım yerler iyice çatlamıştı.Ekmek kıvamını almıştı yani.Piştiğinden emin olunca,ekmeği fırından aldım.Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.Evde tıkırtılar duydum.Mutfak kapısı birden açıldı.Mutfak kapısından sıyrılan annem tereyağını getir Gönül dedi.Arkadan ablam:))Aaaaaaaaaa fırın açsam ekmek yetiştiremem size dedim:))O gündür bu gündür ekmek yapmıyorum.Resmen pes ettim.
Dün ablam buğday ekmeği yapmak istemiş.Yapmış.Tadayım diye bir parça getirmiş.Abla biraz tuzlu olmuş ama tadı güzel diyerek onay verdim.Sabah kahvaltıda tam tezimi sundum.Abla bunun hamurunu biraz sert tutmuşsun sen dedim.Ekmek sıkı fıkı çünkü:))Ekmeği yatırıp dilim dilim kessen sır vermez.Aaaa evet Gönül dedi ablam.Bende anladım.Bir daha ki denememede kulak memesi yumuşaklığında yapacağım dedi.Hamuru zor yoğurdum çünkü dedi.Hamuru o kadar sert tutmuş yani.Ablam benden şanslı tabi ki!Diğer ablam ve annem Ordu'ya gittiler.Ben sabah bir dilim ekmek yiyorum.Yaptığı 1 ekmek 3 günde anca yenir.Tam masayı kaldırıyorum.Birden içimden bir kahkaha patladı.Ablam da gülüyor ama neye güldüğümü bilmiyor.O da benim gülmeme gülüyor.Abla kız dedim.Bu senin yaptığın ekmek neye benziyor biliyor musun?dedim.Neye dedi.Yüzü benli cadılara benziyor dedim.Çok güldük:))Ablam valla bende bir şeye benzetiyordum ama bir türlü bulamadım dedi.Kız Gönül ekmekle dalga geçme dedi ablam.Ekmekle dalga geçmiyorum ki! ben dedim.Ekmeye şekli veren sensin.
Üstdeki ekmeğe bakın.Sizin için görüntüledim.BENZEMİYOR MU?

Hala gülüyoruz:)))

Sağlıklı,mutlu,bol kazançlı hafta olsun hepiniz için.
Sevgiler:)

DARICA'NIN BUGÜNKÜ HALİ:(

Bugün hava günlük güneşlikti.Hatta bu gün dışarı çıktım.Bunaldım ve gömleğimin kollarını geri kıvırdım.Dolu yağdığında eve gelmiştim.Birden hava karardı.Arkasından dolu yağdı.Anında sokağımızdan  seller geçti.Ardından elektrik kesildi.Haberlerin yarısında geldi.Şu anda kapının önünde dolu yığıntısı var.Bu normal bir yağış değildi.Heyecanlandım,korktum doğrusu:(
Yurdun her yerinde yağışlar olacakmış.Sizden haberler nedir?Felakete dönmez inşallah.
Ne kadar havalar yağmurlu deselerde ben size bol güneşli bir hafta sonu tatili diliyorum.


Sevgiler:)

ANNELER!!!

Dünyaya insan kazandıran her anne anne değil.Çocuk doğurup çöpe atan annelerde var.Dolayısıyla yüreğinde evladına sevgi taşıyan bütün annelerin ve anne adaylarının anneler günü kutlu olsun.

Sevgiler:)

PE-RE-JA VE NOSTALJİ!!!

Bu sefer,Pereja kolonyasını nostaljik şişelerde sundu piyasaya.Sağ olsun amca kızı getirdi bize de. Bu şişeyi mutlaka hatırlayanlarınız vardır.Hatırlamayanlara  pereja hatırlattı.Hiç görmeyenler ise gördü.
Gördük de ne oldu?
Çok şey oldu.
Eskiyi hatırladım ve özledim.
Eskide ne var ki ne?:))
Eskide ne yok ki ne?:))
Evet teknoloji yoktu ama her şey doğaldı.Kolonyalar mis gibi kokuyordu.İdrar gibi kokmuyordu.Biri bana kolonya sunduğunda,yok yok deyivermiyordum.Kolonya ne kıymetliydi o zaman.Parfüm yerine bile sürünüyorduk.Bu şişe bana eskiden yediğimiz tavuğu hatırlattı.Tavuk düdüklüde pişerdi.Şimdiki gibi 10 dakikada pişmezdi.Isırdığımız tavuk kopmazdı.Isırdığımız tavuğu löp diye yutamazdık.Tadı saman gibi değildi,lezzetliydi.Kırmızı et de tat vardı.Sığır ot yerdi.Şimdiki gibi suni yem yoktu.Etinde ona göre lezzeti vardı.Sera da yetişmiş sebze yoktu.Sebze mis gibi kokardı.Kışın yazlık,yazın kışlık sebzeler yeyip zehirlenmezdik.Hem şimdiki gibi kanser illeti yaygın değildi.Yediğimiz yarardı.Yanaklar kırmızı kırmızıydı.Halsizlik nedir bilmezdik.Şimdi gençler bile halsizlikten bellerinin üzerinde oturuyorlar, popolarının üzerinde bile oturamıyorlar.Havası suyu tertemizdi.İstanbul da denize girilirdi.Yaz geldi,denize nerede gireceğiz diye fellik fellik yer aramazdık.Kumburgaz da,Silivri de,adalarda vs.denize girilirdi.Oysaki balığı bile yenmez oldu marmaranın.
Suni yiyecek=Suni beyin.
Beyinler bile daha temizdi.

Küçük bir not-Yaz mevsimi yaklaşıyor.Sıcaktan bolca terlenecek.Güzel bir kolonya bulursanız,banyodan sonra koltuk altınıza sürün.Ter kokusunu önlüyor.Eskisi gibi hiç bir şey kalmadı ama Peraja kullanabilirsiniz.

Sevgiler:)

OLACAĞI VARMIŞ DİYELİM!!!

 ETSY

15 gün olmuş yazmayalı.15 dakikalık yaptığım yürüyüş beni hasta etti.Elimde olan iki poşet rüzgardan parçalandı.Başımda bere yoktu.Olayın ciddiyetini anlayana kadar rüzgarı yedim.Kulaklarım etkilendi.Sanırım kafayı üşüttüm.Antibiyotik korkusuyla doktora gitmedim.İyimi yaptım?hayır!Belki antibiyotik vermeyecekti doktor.Antibiyotik beni daha da hasta ediyor.Hala tam olarak iyileşmedim.Haftalardır yatıyorum.Ben yatarken,Şanslıda yatılacak sanıyor.Oda bana refakat etti.Bu arada kuzenim geldi kızıyla beraber.Bir hafta bizde kaldılar.Daha sonrasında 1 haftalığına İstanbul a anneme gittim.Orada bir iyi bir kötü zaman geçirdim.Şimdi Darıca ya geri döndüm.Daha iyiyim.

Sevgiler:)