Pages

30 Aralık 2012 Pazar

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN!

Allahtan 2013 yılının hepimiz için sağlıklı,mutlu,kazançlı,gönlünüzce geçmesini dilerim.Bütün kara bulutlar 2012 de kalsın.Daha da yanımıza uğramasın.Yeni yılınız kutlu olsun.

(¯`v´¯)
.`•.¸.•´
¸.•´¸.•*´¨)
(¸.•´ ¸.•´¸.•*´¨)
(¸.•´ ¸.•´ (¸.•¨¯`* ¦Sevgiler...
(¸¸.•*

2 Aralık 2012 Pazar

29 GÜNÜN ARDINDAN...

Merhaba arkadaşlar,
Şanslımı uğurlayalı 29 gün oldu.Bu zaman zarfında benim için endişelen arkadaşlarım oldu.Blogdan,mailden,facebook dan bana ulaşmaya çalıştınız.Sizi meraklandırdığım için özür dilerim.Şanslı yı kaybettikten sonra,sevdiğim her şey bana uzak düştü bana.Beni takip eden arkadaşlarım bilirler,el becerilerini ne kadar çok sevdiğimi.Odaya kapanır,beni kimse çağırmasa odadan çıkmaz bunlarla uğraşırdım.Çok zevk alıyordum.Gel gelelim Şanslıdan sonra yapılmış,yapılacak hepsini toplayıp çöpe atasım geldi.Buna ablam engel oldu.Şu anda ruhumu daraltıyorlar.Oyalanmak adına ETSY ye bir kaç ürün koydum ama tadı tuzu yok.Bir sürü yarım işim var bekliyor.Bilmiyorum zamanla tekrar sever miyim.Sevmek istiyorum.Şanslı ile ilgili ne çok anım vardı anlatılacak.Sizlere anlatamadan Şanslı ile aramızda kayboldu hepsi.Kaydedeğer bir topu birde zeytin çekirdeği kaldı elimde.Sizleri de,kendi mide anlatarak çok fazla üzmek istemiyorum.Ben iyi olmaya çalışıyorum.İyi olmak istiyorum.Blogumu çok fazla güncelleyemesem de bu kadar fazla ara vermek istemiyorum.Hepinizi çok seviyorum.İyi ki varsınız...
Sevgiler...

7 Kasım 2012 Çarşamba

EN ZOR AYRILIK,ÖLÜM AYRILIĞI:(


 Sevgili blog arkadaşlarım.Benim bu zor günlerimde yorumlarınızla bana destek olduğunuz için çok teşekkür ederim.Yorumlarınıza tek tek cevap yazmaya güç bulamadım.Elim kolum tutmuyor.Bir yazı yazayım,blog arkadaşlarım yorumlarına karşılık bulsun istedim.Biliyorum Şanslıyı sizlerde çok seviyordunuz.Bu yazıyı size yazmayı borç bildim.Beni ancak hayvan sever dostlarım anlayabilir.İnanın babamı kaybettiğim aynı acıyı hissettim Şanslıyı kaybettiğimde.Kendimi toparlamak istiyorum.Korkuyorum çünkü kendimden.Allahım aklımı koru diyorum.Bu fotoğrafları seçerken yüreğim daraldı.
Uzun zamandır sağlık problemlerim yüzünden blogumda yazamıyordum.Verdiğim aradan sonra bu şekilde başlamak aklımın ucundan bile geçmemişti.1 kasım günü kendim için doktora gittim.Geri geldiğimde kapıyı açtım.Şanslı beni kapıda karşıladı.Fırıl fırıl dönerek sevgi gösterileri yaptı önümde.Bende ay ay diyerek coşturdum onu.Sonra yemek yedik.Şanslıda köfte istedi,ona da verdim.Hiç bir şeyi yoktu.Sonra ablamla çay demleyelim dedik.Ben salona geçtim.Kucağıma çıkmak istedi.İtiştik kakıştık.Oyun babında.Hedefine mutlaka ulaşır Şanslı.Sonunda çıktı kucağıma.Gülerek aldım kucağıma.Sevdim.Sonra ablam koltuktan kalktı.Şanslıda kulakları dikti hemen.Ablamın nereye gittiğini merek etti.Hemen atladı kucağımdan.Ablamın peşine koştu.Sonra bağırtısını duydum.Masanın altındaydı.Kusacak sandım.Olduğun yere kus yavrum korkma dedim.Bu bağırtı başka bir bağırtı diye konuştuk ablamla.Şanslı mutfağa doru gitmeye başladı ama arka patileri sürüklüyordu.O zaman korkunç bir şey yaşadığımızı anladım.Hemen veterineri aradım.Gelene kadar çabuk olun diye kaç kere aradım.Geldi felç olduğunu söyledi.Ben çağırdığım veterinere aşı yaptırıyordum,aslında Şanslının veterineri İstanbul da.Hemen onu aradım.Hemen gel Gönül.Bekleyeceğiz seni dedi.Saat 20:30 du.Hemen vakit kaybetmemek için taksi çağırdım.Şanslı  taşıma çantasını hiç sevmez.Zorla sokarız onu taşıma çantasının içine.Genelde veterinere giderken kullanırız taşıma kabını.Yavrum önüne koyduğumuzda,ayaklarını sürükleye sürükleye kendi girdi içine.İstanbul a gidene kadar gözlerimin içine baktı yavrum.Hemde bağırdı.Veterinere gittiğimizde hemen muayene masasına alındı.Felç olduğu deyid edildi.Filim çekildi.Fıtık ise düzelir dediler.Beyinde tümör varsa işler değişir denildi.Tümör olsa önceden belirtisi olur dediler.Hiç bir belirti olmamıştı.4-5 gün tedavi edelim.Tedavi cevap vermezse emar çekeriz dediler.Gece saat 1 e kadar başındaydık.Serum ile beraber kortizon verildi.Ön patilerden altı tutmuyordu.Saat 1 de çıktık veterinerden.Sabah erkenden tekrar gittim yanına.Üç saat başında kaldım.Yüzüme bile bakmıyordu.Küstü yavrum dünyaya.Yemek tekif ettim,başını çevirdi.Onu uyurken bıraktım.Ertesi gün sabah evden çıkmadan telefon çaldı.Güzel bir haber düşüncesiyle açtım telefonu.Ölmüştü Kıymetlim.Bağıra bağıra ağladım.Hemen çıktık.Veterinere girdiğimde Oya hanım yani veteriner ağlamaktan şişmişti.Yattığı yere gittim yoktu.Ayaklarımın bağı çözüldü.Muayene masasının üzerine uzatmışlardı yavrumu.Üzerini açtım.Daha sıcacıktı.Sevdim sevdim yavrumu.Patiler pembiş pembiş duruyordu.Ölüm nedeni kalp krizi.Tedaviyi kabul etmedi.Hastalığını kabullenmedi.Orada bir tane daha felçli hasta vardı.O sürekli uyurken,Şanslı bağırıyordu.Oradan oraya attı kendini yavrum.Yordu kedini iyice.Tabiki bu ölüm nedeni.Vadesi doldu çocuğumun.Şanslıyı Kemerburgazda bir yere gömdük.Ebedi hayata,kendi ellerimle yerleştirdim onu.Allahım dedim senden geldi sana teslim ediyorum.Ben şaşırırsam sen şaşırtma.Ben isyan edersem sen engel ol bana dedim.Çok zorlanıyorum çok.Çok yorgunum:(

 Şanslı 3.11.2012 sabah vefat etmiştir.

Yazı kontrolü yapamadım.Kusura bakmayın.

Sevgiyle...

4 Kasım 2012 Pazar

VEFAT:(

Kıymetlimi,kehribarımı,canımı,ciğerimi,oğlumu,pişmaniyemi,pamuğumu,birtanemi,Topaloğlumu,yakışıklımı,gıcığımı,serserimi,tüylümü,aşkımı,dostumu,şansımı,Şanslımı dün sabah kaybettim:(
Allahdan geldi Allaha teslim ettim...

20 Temmuz 2012 Cuma

O O DATÇA MI?O:)) 4

Datça'nın eski adı Dadyaymış.Bir günümüzü de eski Datça ya ayırdık.Asıl buraya gitmemin nedeni Can Yücelin evini görmekti.Merkez ede çok yakın.Datça ya giden herkesin eski Datça yı görmelerini tavsiye ederim.O zaman anlayacaksınız,Can Yücel e nasıl ilham geldiğini.Ben Eski Datça da otursam,ben bile şakırım:)) Minibüsten indiğinizde bu taş evle karşılaşıyorsunuz.Datçanın evleri taştan.
Kafamı uzatıp içeriyi de görüntülemeyi ihmal etmedim.
Bizim gibi el becerileri olan bir butik.Taş boyama,taş giydirme:)Çok güzel ürünler vardı içeride.Ben bu kadar görüntüledim.
Keçe çalışılmış bereket evler:)
Can Yücel'in kapısına dayandım:))Aslında Can Yücelin eşi evi gezdiriyormuş.Bizim şansımıza yurt dışına çıkmıştı.Bizde kenarından köşesinden baktık.
Amin......
Evinin yandan görünüşü.
Evinin yandan görünüşü.
Buraya bir sanat atölyesi açılacakmış.Görüntülemek isteğince sağ olsunlar beni kırmadılar.Bu kadarına izin verdiler:)
Sanat atölyesi.
Buda bodur dilek ağacı:)))
Bu çiçekde benden size:)Lütfen kabul edin...

DEVAMI YAZILACAK:)az kaldı:)))

Hayırlı Ramazanlar:)
Bu sıcak günlerde oruç tutan herkese Allah sabır versin inşallah.
Sevgiler:)

3 Temmuz 2012 Salı

O O DATÇA MI?O:)) 3

Tekne turuyla koyları gezmeye başladık.Bir gece önceden ben açıkta denize girmeme kararını vermiştim.Neme lazı köpek balığı falan:(İlk durağımız domuz çukuru idi.Domuz çukurunun fotoğrafını tek olarak çekmeyi unutmuşum.O kareleri hep biz doldurmuşuz.O nedenle domuz çukurunu atlıyorum.''Domuz çukuru'ne biçim isim koyulmuş.İyi bir izlenim vermiyor insana.Gidene kadar,bizi domuz çukuruna dolduracaklar deyip durdum.
Burası dilek mağrası.Bozuk paralar atıp dilek diliyorsun.Bir rivayete göre dileklerde kabul ediliyormuş.Bana göre batıl ama görmeye değer.Paralar atıldı dilekler dilendi.Ben diledim mi?tabi ki hayır.Allahülayı okudum çıktım yola.
Mesudiye köyü(Hayit bükü)
Buraya bayıldım.Tek denizine girmediğim koy burası oldu.Bu koy için Datçaya tekrar gidilir.O kadar sakin bir yer ki!tam benlik.Görsel olarak ta süper.Bakarak dinleniyorsun.
İnceburun
İnceburuna doğru yol aldık.
İnceburun
Evet ben fotoğraflıyorum.
 İnceburun
Akvaryum
Datça tümüyle akvaryum zaten.İnşallah burayıda pisletmeyız.
Akvaryum 
 Akvaryum 
Kargı
Kargı
 Köpek balığından korkan ben.Turkuaz ve mavinin karışımı denizi gören yine ben:)Her koyda denize atladım:))Denizde mi yaşasak ne?:))Deniz karadan ucuz.Sabah 9 da yola çıktık.Bütün koyları gezdik.Yemek olarakda balık,makarna,salata yedik.25 tl.Akşam 18:00 de geri dönmüş olduk.Harika bir gündü.Yolunuz Datça ya düşerse mutlaka bir tekne turu yapın derim.

DEVAMI YAZILACAK:)

Sevgiler:)


29 Haziran 2012 Cuma

O O DATÇA MI?O:)) 2

 Üç silahşörler.
Düşman ayağa bakarmış ama ben dostum:))DOST.Ayak fotoğrafaları çekmeyi çok severim.Bebeklerin ellerinide çekerim.Her gittiğimiz yere ait ayak fotoğrafları vardır.Köyde çektiğim ayak fotoğraflarını görmelisiniz.Keneden korunmak için,ayakların aldığı pozusyonu görmelisiniz:))Çoraplar dize kadar çekilmiş.Haydi bakalım bloger arkadaşınızı ayağından tanıyın:))
Seyir anı:)
 Özleneceksin:)
Bu martı tek başına 12 gün boyunca yüzüp durdu.Tek başına demek haksızlık olur.Beraber yüzdükde diyebilirim:))
Ben martının yüzüşünü seyrederken.Çocuklu bir aile geldi.Çocuk aaaaa bak kuş dedi.Çocuk  10-11 yaşlarında.Hemen eline bir taş aldı.Başladı martıya atmaya.Taşı martıya isabet ettiremedi ama bu ne biçim çocuk yetiştirme diye düşündüm.Annesi atma oğlum bile demedi.Ben engel oldum.Onun bir can olduğu,canının acıdığı anlatılmamış çocuğa.Sen ne istiyorsun martıdan.Taş geldi diyelim.Kuşun canı acıyınca,ya da öldürünce sevinecekmisin.Yok,çocuğa hayvan sevgisini aşılamak ayrı bir eğitim.
 Garantili dedik:))
Datça'nın içinde cumartesi pazarı var.Meyve almak için gittik ama pazarın tamamını gezmesekde biraz dolaşmış olduk.Her pazar gibi sebze,çamaşır,takı,giyim,zücaciye vs.tezgahları var.Sebze bölümü çok pahallı.Gelen sebzelerde civar köylerden geliyormuş.Biz oradayken kiraz 12 tl idi.Bu şımarıklık ama:(
 Büyük emek
Bu bandanayı pazardan aldım.Boncuklu iğne oyası.Bu sene fındık bahçelerinde takarım diye aldım ama gitmekten vazgeçtim.İğne oyası yapanlara örnek olması adına paylaşıyorum.
 Elinize sağlık.
15 sene önce Datçaya gittiğimizde çok güzel ev yemekleri yapan bir yer vardı.Öğretmen bir çift işletiyordu.Hem de yemekleri kendileri yapıyordu.Bu işi yaparak iki çocuğunu okutuyorlardı.Gözüm hep onları aradı.Devir etmiş olabilirler.Dedim ya çok değişmiş.Gözümle ararken sanki aradığım yer,Zekeriya Sofrası olduğunu tespit ettim.İçim ısındı.Bir sürü yemek çeşiti var.İçeri girip yemeğinizi seçiyorsunuz.Süper yemek yapıyorlar.Yalnız yemek yeyip kalkıyorsunuz.Öyle saatlerce keyif yapacağınız yer değil.Çok severek yedim yemeklerimi.Ağır yemekler değil.Zekeriya Sofrasını lezzet avcısı ziyaret etmiş.Köşesinde çok olumlu yazı yazmış.Öylede olmalıydı.Yaptıkları sütlaça limon rendelemişler süper olmuş.Bende denemek istiyorum.Sayelerinde katı yiyeceklere talim etmedik.Fiyatlar ise gayet normal.Çalışanlar ise çok candan.Datça ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim.
Süperdi ama:)
Bir günümüzüde tekne turuna ayırdık.Teknedeyken çevreyi fotoğrafladım.

DEVAMI YAZILACAK:)

Sevgiler:)

27 Haziran 2012 Çarşamba

O O DATÇA MI?O:)) 1

Bu sene tatil durağımız Datça olacaktı.İlk 15 sene önce gitmiştim Datça ya!Ablamla beraber gitmiştim.İkimiz aynı yerde çalışıyorduk ve senelik izinimizi Nisan ayında vermişlerdi.Nereye gidelim diye düşünürken,Türkiye haritasını açtık ve bak abla burası güzel bir yere benziyor dedim:))Haritadan bile anladım güzel olduğunu:))Çok değişmiş.Önceki gittiğimde deniz kıyısında, patika ince yolları vardı.Önceki kaldığım oteli bulamadım mesela.Belkide yoktu artık.Anımsadığım yerlerde oldu,zorlandım açıkçası.Tatil nisan ayında yapılınca,denize girememiştim.Her sabah ablamla beraber deniz kıyısında kahvaltı yapıyorduk.Su cam gibiydi.Denize girememek kötü bir duyguydu.İçimde kalmıştı.Bu sene Datça kararında etkili oldum,bu nedenle.Tatile 3 kız kardeş çıkacaktık her zamanki gibi.15 sene önce Datça ya gittiğimizde,bize Datça yı nasıl buldunuz?demişlerdi.Bize.HARİTADAAAAAAN:))demiştik.
Haziranın 11 gelmişti.Şanslı yı veterinere bırakılacaktı.İstanbuldaki veterinere içim rahat bırakıyordum.Darıcadakine ilk defa bırakacaktım.Bu konuyu ayrıca anlatacağım.Biz her zaman tatile çıkarken yer ayarlamadan bavulları toplar gideriz.Bu seferde öyle olacaktıK.Bir gün önce ablam internette dolaşırken,Datçada apart hotel bulmuş.Denize sıfır.İki ablam ayarladılar hemen.Üç katlı bir hotel.İki katı apart hotel.Çatı katı yalnızca Hotel.Biz Hotel de kaldık.
 FORA HOTEL
Yolculuğu otobüsle yaptık.Direk Datça'nın içine otobüs var.Eskihisardan bindik otobüse.Biraz beklettiler bizi ama keyfimi hiç bir şey bozmayacaktı.Otobüs geldi.Sabah Datçaya vardığımızda ayağımda kemik neyim bir şey kalmamıştı.Ne çok şişti ayaklarım.İlk defa böyle bir şey oldu.Hotele gittik,yerleştik.Balkon internet süprizi:))Balkon deniz görsün diye günlük  20 tl üste para saydık.Balkon harika deniz görüyorda,ayakta durursan.Oturduğunda koca duvar.Apatlarda oturduğunda denizi görebiliyorsun.Bizim kaldığımız iki balkon mavi işaretli yerler.Hiç bir şey canımı sıkamaz diyerek kabullendim.Kaldığım hotelin balkonundan çektiğim fotoğraf altda.
 Balkondan çeklimiş bir fotoğraf...
Datça yarım bir ada.Benim gibi sakinlikten hoşlananların uğrak alanı olsun.
.Hotelin önünde anne ve babaların çok işine yarayacak çok güzel bir çocuk parkı var.Sağda görünen kumluk plajı.Kumluk palajının sığı bir suyu var.İstediğiniz kadar gidin boğlamıyorsunuz:))Datçanın suyu diğer denizlere göre biraz soğuk.Her şey girene kadar.Girdikten sonrada çıkmıyorsunuz.Fazla düşünmeyeceksin.Atacaksın kendini suyun kucağına:))Hotelde biraz dinlendikten sonra,kumluk plajına indik.Hotel çalışanlarının yönlendirmesi dahilinde kumluk plajına indik.Bizi Fora hotel buraya yönlendidi dedik.Hoş geldiniz beş gittiniz dediler.Şezlong bizim için olmazlardandır.Şezlong ne kadar dedik.F Hotel göndermiş sizi,paralı değil dediler.Bir şeyler yersiniz dediler.Ablamla ben denize girdik.Çıkana kadar diğer ablamın başına elli kere gelmişler.Çıktık hadi birer tost yiyelim bari dedik:))Bize yarımşar ekmek tost yapmışlar.Üçümüzde kendimize dikkat eden insanlarız.Tostu görünce korktum ben.Üç tane kıytırık tost.Nimete bir şey demiyorum.Yapan güzel yapamamış.Dakikada bir başımıza geliyorlar.Soluk aldırmıyorlar.Biz üç kıytırık tost,üç ayran,üç yarım litrelik su aldık.Akşam hesap 30 TL.Günün ilk kazığını yemiş olduk.Restorantın isminide yazmak istiyorum.Tuna restorant...Birde akşam balık yiyelim diye yer ayırmak istiyorlar bize.Orada balık yesek 300 TL  den aşağıya kalkamayacağız herhalde.Millete bu zihniyetle yaklaşırlarsa,sinek avlarlar öyle...
Balkondan çeklimiş bir fotoğraf...
Hotelimiz temiz,sakin,seçkin bir hoteldi.Yalnızca sabahları katvaltı veriyor.Çalışanları sempatik,efendi,kendini bilen insanlardı.Aynı Hotelde tekrar kalabilirim.Uçuk bir fiyatıda yok.Üç kişi geceliği 150 TL den kaldık.Kişi başına 50 tl ye gelir.Daha sonradan Datça belediye başkanının Hoteli olduğunu öğrendik.Annesiyle çok güzel sohbetler ettik.Onu çok sevdim.Sohbet etmekten bıkmazsınız.Harika bir insan.Bizi hastene altı plajına yönlendirdi.Orada şezlong yok.Hastana altında şezlongada gerek yoktu zaten.Bütün plajlar bize çok yakındı.
 Eski Datça taş evlerinden bir örnek.
''Kapı''yakın plan.
Taşlık plajının hemen üzerinde bulunan kükürtlü kaynak su.Küçük bir baraj görünümünde olan bu su küçük şelale şeklinde denize akıyor.Sabah saatlerinde gitmiştik buraya.Bir bayan küçük şelalenin altına girmişti.Denizden çıkıp bu kükürtlü suya giriyorlarmış.Allahın bir nimeti...

DEVAMI YAZILACAK:)

Sevgiler:)