Pages

29 Temmuz 2010 Perşembe

ŞANSLI İLE ENİŞTEM ARASINDAKİ MUHABBET


Şanslı'nın göz altından süzmeleri yok mu bayılıyorum. Asıl size bugün Şanslı ile Kerim eniştemin arasındaki muhabbetten bahsetmek istiyorum.

Aslında Kerim eniştem Şanslı ile bir evde yaşamaktan hoşnut değil. Ama bizi çok sevdiği için hoşnut gibi görünüyor. Hatta ara sıra göstermelik agucuklar yapıyor Şanslı'ya :)))

Size anlatacağım olaydan sonra sabır taşı oldu adamcağız...

Fatma teyzemin oturduğu ev Mudanya’daki Girit evlerinden bir tanesi... Bütün gün kapısı açık duruyor. Burada bütün ev sahipleri böyle yapıyor. Evden tamamıyla çıktıklarında ya da uyuyacakları zaman kapıyı kilitliyorlar ve kapatıyorlar…

Biz de bunu fırsat bilerek Şanslı'nın tasmasını kapıya bağlıyoruz. Şanslı, bütün gün kapıda gelen gidene bakıyor. Kendini o kadar güzel ifade ediyor ki!.. WC’ye gideceğini, acıktığını vs’sini hemen anlatıyor bana...

Akşam serini çıktığı zaman ise bütün ev sahipleri kendi kapılarının önlerinde sohbet ediyorlar. Dolayısıyla biz de akşam serininden sonra sandalyeleri kapımızın önüne atıp güzel sohbetler yapıyoruz.

Ne olduysa bu güzel gecelerden birinde oldu işte. Herkes dışarı çıkmıştı ben ise internette dolaşıyordum. Şanslı da kapıdan geçen köpeklere saldırmak istiyormuş. Bir çocuk  gelmiş. Çocuk dediğim de 19- 20 yaşlarında sanırım.

Köpeği ile Şanslı'nın karşısına geçmiş. Şanslı'nın korkup tıslamasından köpek de tırsmış. Köpeğin tırsması eniştemin çok hoşuna gitmiş.

Çocuğa  “Ne köpeği korkutun ne de Şanslı'yı sinirlendirin yazık ama” dedim.

Çocuk tam gitmek üzereydi ki eniştem Şanslı'yı kapıdan çözdü elinde tasması gülerek “gitme gitme” dedi. Şanslı, köpeğe yine tısladı. Eniştem de arkadan Şanslı'yı köpeğe doğru itti . Şanslı daha çok tısladı tabii ki. Eniştemin beni duyması imkansızdı o an. Acayip gururlandı. Neymiş efendim bizim küçücük kedi, koca köpeği korkutuyormuş. Arkadan bir kez daha Şanslı’yı köpeğe doğru itti..

Şanslı’da sinir kat sayısı had safhada olunca arkasına hışımla dönüp bir vaşak vahşiliğiyle Kerim eniştemin bacaklarına saldırdı…

Evin karşısındaki kafedekiler, komşular eniştemi kurtarmak için oraya doğru koştular ama Şanslı bir kere çalışmasını yapmıştı artık.

Eniştem pantolonunun paçasını bir sıyırdı ki gözlerime inanamadım o an. Derin derin tırmalama kesiği yapmış eniştemin bacaklarında.

Eniştem de o an tırstı Şanslı’dan. Şanslı bugüne kadar böyle bir şey yapmamıştı, başımıza ilk defa gelmişti böyle bir şey.

Artık eniştem böyle şeyler yapmaz, çünkü aldı dersini…

Bu arada Fatma teyzemin evi 4 katlıdır onlar evin ikinci katında uyurlar her zaman… Eniştem alt kata inip WC’ye gitmek istediği zaman evin ışıkları açıksa hepimizin ismini tek tek sayar… Eğer bizlerden biri  uyumamışsa aşağıya rahat iner, Şanslı korkusu böyle işte…

Şanslı da ben gece uyurken başucuma gelir. Patileriyle hiç tırnak çıkarmadan yanaklarıma vurarak mama ister. Bir gün denemek için vermedim. Baktı vermiyorum yattı, usul usul uyudu yanımda. Normalde kuyruğuna basmadıkça geriye dönüp bize saldıran bir kedi olmamıştır…


Biraz önce de evin önünden bir köpek geçmiş. Şanslı'nın yanına kadar gelmiş Şanslı'da onu bir güzel patileyip tokatlamış. İşte Kerim eniştem bunları gördükçe artık tırsıp sıkıntıya giriyor .. :))

Sevgiyle kalın...

28 Temmuz 2010 Çarşamba

YEDİRDİĞİM İÇİRDİĞİM BOŞA GİTMEMİŞ:):)

MAŞALLAH ÇOCUĞUMA:)


Şanslı'nın iri olması Mudanya halkını şaşırttı biraz...Tüylü,iri pençeli(iri patili),uzun bacaklı,kilo ağırlığı 7kg anlayacağınız aslanın küçüğü...
Şanslı'nın aldığı tepkiler...


Aaaaaa kediye bak!bu kedi değil aslan parçası
Aaaaaa kediye bak! ne kadar iri
Aaaaaa kediye bak! ne kadar güzel
72 yaşındayım ilk defa tasmayla gezdirilen bir kedi gördüm.
Tüyleri ne güzel yumşacık
İlk günler Şanslı'ya süt koyan bile olmuş.Şanslı yüzüne bile bakmamış.(Açlık nedir bimiyor tabiki)
SORULAN SORANLAR
1)Ne kadar güzel ve iri bir kedi(Ne ile besliyorsunuz?
2)Bakarmısınız?Burada bir kedi varmış bakabilirmiyiz?
3)Adı nedir?
Şanslı!
Gerçekten Şanslıymış!
4)Bu kedi kaç para:::))))
Satılık değil!
Hem bu kedi çok hırçın seni ısırır.
Isırmaz ya ben onu bir yere bağlarım.
Bunu 14-15 yaşlarında bir çocuk sordu.
5)Sevebilirmiyiz?Isırırmı?
6)Niye sevdirmiyor kendini bize?
7)Niye tasma takıyorsunuz?
Biz burada misafiriz.Kaybederiz diye korkuyoruz.
8)Şanslı ne yapıyorsun?
9)Kedi mi?Köpek mi?
10)Neden ismini Garfield koymadınız?

Dolayısıyla Şanslı buradada 4 ayağının üzerine düştü:)

Daha neler neler aklıma gelenler şimdililk bu kadar.

Sevgiyle kalın:)

24 Temmuz 2010 Cumartesi

KIYAMAM SANA:(

Gif Kaynak
Rusya da reklam çekimi amacıyla uçurulan eşek polisler tarafından bulunmuş.Ben eşeğin uçuş halini gördüğüm an psikolojim bozuldu.Eşeğin o anki ruh halini düşünemiyorum bile...Eşeğin sahibi hiçbir şey yapmadıklarını sahildeki insanların eğlendiklerini söylemiş.Bir şey yapmadınız madem ne kaçıyorsunuz?Sahildeki çocuklar ağlamaya başlamışlar...Bir çocuk beynine bile sahip değiller.Böyle bir adamı rokete bağlayıp uzaya göndereceksin peşindende güleceksin...Beyinsizler.

Sevgiler:).

23 Temmuz 2010 Cuma

BURADAYIM:)

Evet hala Mudan yadayım.Sizlere tarihi Mudanya evlerinden bahsetmiştim.Bu evlerden daha çok var tabiki.Tarihi evlerden biride teyzeme ait ve havalar ısındığı an yazı geçirmek için bu eve geliyorlar.Dolayısıyla şu anda kaldığımız ev bu ev...Alalı 10 sene oluyor.4 katlı bir ev.En altta küçük penceresi olan yer kocaman bir banyo,iki pencereli yer mutfak,diğer katlar ise yatak odaları olarak kullanılınıyor.En üstte ise güzel deniz manzaralı olan bir terası var...Tavanlar bizim oturduğumuz evler gibi değil,çok yüksek tavanları var...
Terasa çıkana kadar insanın canı çıkıyor...
Burası ise eskiden mutfak asansörü olarak kullanılınıyormuş....
Balkondan evin karşısındaki cafe görünüyor...
Teras kapısı!
Terastan görünen eşsiz manzara...
Yine terastan çektiğim tarihi evlerden biri...
Bu resmi yine terastan çektim.Arasıra burada kahvaltı yapıyoruz...Deniz kenarı olduğu için biraz daha serin oluyor...

Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum.
Sevgiyle kalın:)

22 Temmuz 2010 Perşembe

SEVGİLİ GÜNLÜK


Görsel KAYNAK

Sevgili günlük!Dün sana söz vermiştim,teyzemin aldığı o bol cevizli ekmeklerden yemeyeceğim diye.Ama biliyormusun yine yedim::((Sana karşı çok mahcubum bunu bilesin::))

Sevgiyle kalın:)

20 Temmuz 2010 Salı

ZOR

Teyzem arkadaşının rahatsız olduğunu duydu.Arkadaşını ziyaret etmek istedi.Bizde teyzeme ziyaret için arkadaş olduk.Teyzem sizin gibi pozitif insanlara ihtiyacı var arkadaşımın dedi.Hasta ziyareti çok önemli,bu hastalar birde yaşlıysa önemi daha da büyük.Mudanya sıcak eğer evler bahçeliyse,hemen bahçeye oturuluyor.Ziyaret ettiğimiz evde de aynı oldu.Teyzemi gördüklerinde çok sevindiler.Evde iki kişi oturuyor.Çocuklarını evlendirmişler.N.Amca kalp hastası,çok hareket edemiyor.Yoğun nefes sesleri kulakları tırmalıyor.Tırmalamadan öte nefes seslerini duydukça eriyorsunuz.Sandalyelerin üzerilerini bir kumaş ile örtmüşler,tozlanmasın diye.Evde fazla iş olmasın diye bir çok tedbir almışlar.N.Amca yavaşça ilerledi örtüyü kaldırdı,altından sandalye çıktı.Ne dedimse sandalyenin yönüne geçmeme izin vermedi.Bize o üst üste dizili sandalye yığınından sandalye çıkardı.Onların o halini görünce sandalyeye oturmaya utanıyor insan.Ama sonuçta oturduk.
F.Teyzeye kanser teşhisi koyulmuş.Ertesi gün için filim çekileceğini anlattı bize...Filim için bir gün önceden hazırlık yapıyordu.Saat aralıklarıyla ilaç içiyordu.Eşi ise ilacın ismini zehir diye adlandırıyordu.Arkasından da gülmeye çalışıyordu.F.Teyze çok ağlamıştı belli,dudakları ve gözleri şişmişti.Kendisi de çok ağladığından bahsetti bize...Kendi derdine düşmüşken birde torununa üzülüyordu.Üç yaşındaki torununu bakıyormuş hastalanmadan önce.Hastalandıktan sonra babaanneye göndermişler çocuğu.Çocuk babaanneye alışmakta güçlük çekiyormuş.İllaki alışacak ama bu durum onları çok üzüyor.Çocukları o gün onları ziyarete gelmişler ama aynı bizim gibi geri dönmüşler.Biz üç kardeş bir anlık onlara dertlerini unutturmayı başardık.Hem neşelendirdik hemde konuştuk onlarla.Kanser hastalığıyla mücadele etmek için moral çok önemli.Bizim şu anda yanında olduğumuz teyzemiz ikinci kanser hastalığından sıyırdı kendini.
Birinci etken yaşama sebebini veren ALLAH
İkinci etken moral
Üçünü etken gıda
N.Amca kalktı eve girdi.Bize asitli meyva suyu doldurmuş bardaklara.Sonra düşündüm yavaş yavaş hareket etmeleri iyidir dedim.Benim kuzenimin eşi doktor.Bana annesinden ve annanesinden bahsetti.İkisi beraber yaşıyorlarmış.Annane 99 yaşında annede yaşlı ikiside şeker hastaları.Üstelik ünsilin kullanıyorlar.Çok kavga ediyorlarmış.Ben onların arasına asla girmiyorum,kendikendilerine kavgayı bitiriyorlar,bu kavga onların tek yaşam sebepleri,şimdi biliyormusun hiç kavga etmiyorlar dedi.Çok üzülmüştüm.Bundan yola çıkarak bize iki bardak içecek koyması belkide onun için iyi idi.Asitli dedim bizim evde asitli içecek çok nadir içilir,yalnızca misafire eşlik etmek için.N.Amca bir bardak fazla doldurmuş içeceği.Karşıdan işaret etti bana!onuda iç kızım dedi...Sen zahmet edip getirmişsin ben bir kazan olsun içerim dedim.Biz kalmak istedikçe kaldırmadılar.Onlar bizi tanır gibiydiler zaten.Teyzem bizden bahsetmiş arkadaşına...Onları tanıdığımız için çok mutlu olduk...
Onlara baktığımda mutlu olduğum yön hala birbirlerine sevgiyle bakıyorlardı.Hasta olmalarına rağmen içlerinde yaşam sevinçleri devam ediyordu.Allah ömür verirse bizlerde yaşlanacağız.Yaşlılık çok zor aynı onların dedikleri gibi...

Sevgiyle kalın:)

18 Temmuz 2010 Pazar

16 Temmuz 2010 Cuma

TARİHİ MUDANYA EVLERİ

Sizlere Mudanya'nın çok güzel evleri olduğundan bahsetmiştim.Bu ev benim en sevdiğim evlerden birisi...Çok şirin:)Hani hep bahsederle ya pembe panjurlu evlerden...Bu ev işte tam o şirinlikte...Aslında benim hayalimdeki ev müstakil,bahçeli  yer evi.O tür bir evede rastladım.İnsanlar artık benim gibi büyük şehirlerden kaçmak istiyor.Onları tek bağlayan iş konusu...Bu tür evlerde sürekli oturan insanlarla konuştum çok memnunlar.
Bu güzel evler italyan bir mühendis tarafından planlanmış.Mütarekeden sonra rumlar Yunanistana gidince,bu evlere Girit Türkleri yerleştirilmiş.Her bir evin kaç senelik olduğuna dair bir bilgi edinemedim,çünkü her bir ağızdan farklı bir cevap çıkıyor.
Bu evlerin yıkılmasına belediye kesinlikle izin vermiyor.Yalnızca içinde oturur hale getirilebiniyor.Yapılacak değişiklik restorasyonu yapacak kişiyle belediye arasında kararlaştırılıyor.Bu evler ise ahşap...
Burasına tam meydan!Hepsi oturmak için kullanılmıyor elbette.Kimi cafe kimi restaurant&Bar olarakta kullanıyor.Resimlerin üzerine tıklayarak büyültebilirsiniz,ayrıntılı görmek için.Ortadaki gri merdivenli yer ise Mudanya Türk Sanat Müziği Topluluğunun bugün konser vereceği yer.Teyzemde aralarında olacaktı ama 2009-2010 çok ciddi rahatsızlıklar geçirdi.Ayakta kalacağı için kendine güvenemedi.Ama çalışmalarda yerini almaya gayret gösterdi.Pembe evin sokağı eskiden rum sokağı olarak geçiyormuş.Şimdi ise Halit Paşa sokağı olarak geçiyor.Hatta bu evlerden biri teyzeme ait ileriki günlerde onun resmini çekip yayımlayacağım.Teyzem bu evi yaz aylarında açıyor.Haliyle şu anda bende sizlere o evlerin birinden yazıyorum.
Evler o kadar planlı yapılmış ki!her birinden denizi görmek mümkün.
Satılık ve kiralık yazan evler ise azalmış artık...
Mahalleye girdiğiniz zaman sanki başka bir ülkeye gitmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi...Çok neşeli ve içten insanlar oturuyorlar.Başka yerlerden gelip Mudanya'ya yerleşmiş çok insan var.Şu anda saat 02:22 hayat hala devam ediyor.Karşımdaki cafe ise hala açık...
Malum Türkiye'nin her yerde olduğu gibi kaldırım taşları sökülüyor yine:(Toza boğdular bu yaz insanları:(Mudanya'nın en sevmediğim yönü ise kara sinek oldu.Teyzem bu seneye kadar hiç böyle olmamıştı dedi.Belediyeye şikayetimi bildirmek için telefon açtım,telefonu açan yok.Sanırım kaldırım taşları ile baya bir meşguller.Ne diyelim kolay gelsin.
Ne hoş bir mahalle değil mi?Burada sabah yürüyüşünden geliyorduk.Resimdeki iki bayanlardan  bir teyzem biri ablam.

Sevgiyle kalın:)
Hayırlı Cumalar

14 Temmuz 2010 Çarşamba

12 TEMMUZ

Gecimiş bir yazı,üzerinden iki gün geçti.Şu anda hala Mudanyadayım.Teyzemler yazlık eve geçtiler.Evin karşısındaki cafenin internet bağlantısını ortak kulandıkları için hatlar kopuyor geliyor.Artık böyle idare edeceğiz sanırım.Size geçen günlerde kuzenimin nikahından bahsetmiştim.Evet kuzenim balayı için eşiyle beraber Didim'e gitmişlerdi.Daha sonrasında telefon edip yanımıza geleceklerini haber verdiler çok sevindik.12 temmuz sabahı geldiler.Karşımızdaki cafeye kahvaltı hazırladık,kahvaltımızı güzel sohbetler yaparak orada gerçekleştirdik.12 temmuz hem benim doğum günüm.Bu sene tam 18 yaşıma bastım::))Sabahın köründe benim bugün doğum günüm demeye başladım.İşte ben şunu yapamam benim doğum günüm,bunu yapamam doğum günüm.İnşallah doğduğum güne lanet etmemişlerdir.Bizim tayfa denize gidip geldiler.Ablam devamlı güneşin batışını izleyelim hadi çabuk olun deyip duruyor.Neyse kendimizi sahile kayalıkların üzerine attık.Kayalıkları çok seviyorum.Hem serin oluyor hemde suyun hışırtısı beni dinlendiriyor.Ben,kuzenim,medinem denizi seyrederken güzel bembeyaz bir pasta geldi önüme.Kayalıkların üzerinde bir doğum günü kutlaması hazırlanmış bana...Medinem ise bana kırmızı,kalpli,çiçekli bir plaj çantası hediye etti.Zahmet etmişsin medinem ama iyiki zahmet etmişsin,çünkü bir plaj çantam yoktu.Hep ablamların çantasına sıkıştırıyordum havlumu.Plaj çantalarını çok seviyorumda taşımayı pek sevmiyorum.Teyzem içinde ismimi taşıyan şarkı sözleri okudu bana..Bir çok şarkı sözlerinde ismim geçmekte zaten.Benim için çok güzel bir gündü çok:)

Sevglyle kalın:)

8 Temmuz 2010 Perşembe

FRANSIZ MANİKÜRÜ


Fransız manikürü deniyor bu sürüş şekline...En sevdiğim oje sürüş şekillerinden biridir.Hem çok sade hemde çok temiz bir görüntü.Avon ürünüdür ve Fransız manikür seti diye alınıyor.Başparmağımın üzerindeki tırnak stickerı ,ojeyi sürmeden önce yapıştırırsanız daha sağlıklı bir sonuç elde edersiniz.Tırnak stickerlarını watsontan aldım.Çok uygun fiyatlara almak mümkün.

Mudanya'dan sevgiler.

7 Temmuz 2010 Çarşamba

PAPATYA FALI

La la la li lo li.li lo lo:(Bana yazık ettin dostum:(


İşin fallara kaldıysa:(Cık cık cık
Sevmi:))yo ne yapcan şimdi:

Benden hepinize sevgiler:)

5 Temmuz 2010 Pazartesi

MAKROME ÖRGÜSÜNDEN BİLEKLİKLER

Çok uzun yıllar önce öğrendiğim makrome örgüsünü kullandım bu iki bileklikte.Çok zevkli bir çalışma oldu benim için.Kedi figürlü cam boncuk ise şirin durdu bilekliğin ortasında.Başka örgü desenleride kullanmak istiyorum.Örgü derken bağlama yöntemiyle örülen bir örgü.

Bu bilekliği 5 bağlayarak, bir boncuk koyarak tamamladım.Dönük olması değişik bir görüntü verdi bilekliğe.

Hepinize sağlık,mutluluk,bol kazançlı hafta diliyorum.

Sevgiyle kalın:)

4 Temmuz 2010 Pazar

NİKAH KOMBİNİ


Evet kaç gündür nikah nikah en sonunda kıyıldı kuzenimin nikahı.Daha önceden yazmıştım.Gelinimiz TASARIM MEKANI(Medinem)çok güzel bir gelin oldu.Blog açmama vesile olanlardan biridir Medinem.Gelin nerede dediğinizi duyar gibiyim ama artık kendi resimlerini kendi yayınlasın isterse.Böyle günlerde biraraya gelmek çok güzel.Uzun süredir görmediğin akrabalarını ve dostlarınıda görüyorsun böyle günlerde.Düğün ,bayram,cenaze insansız olmuyor.


Bu resimler evden çıkmak üzereyken çekildi.Yaz mevsiminde siyah çok nadir giyerim aslında.Bugünde nadir günlerden birisiydi.Hiç abartılı bir giyim tarzım yoktur.Benim için çanta ve ayakkabı çok önemlidir.Diğerlerini nereden aldığımı bile unuturum.Burada kulağımda küpe bile yok.İnce zinir ucunda kalpli bir kolye,kolumda 2 tane bileklik,sade bir yüzük, bu.Kıyafetim siyah olduğu için bordo ayakkabı ve çanta kullandım.


Blogların rüküşümü seçildim yoksa:(

Sevgiyle kalın:)

3 Temmuz 2010 Cumartesi

SOBELENDİM



Görsel kaynak
Sevgili DİLEK Mudanya'ya gitmeden önce sobelemişti beni...Bende bugün kuzenimin nikahı için Darıca'ya geri döndüm.Biraz geçte olsa cevaplamaya çalışacağım inşallah.Çok teşekkür ederim Dilek'çim bu mim sana beni hatırlattığı için.
Kural gereği sizi sobeliyenin linkini veriyorsunuz.
Soruları yanıtlıyorsunuz.
5 kişinin linkini vererek sobeliyorsunuz.
1)Hangi işleri yarım bırakırsın,yada yarım bıraktığın neler var?
Genel olarak yarım iş bırakmam,yarım iş bırakırsam o iş gözümde büyür.Huyumu bildiğim için yarım iş bırakmamaya özen gösteririm.
2)Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?
En son dayımı kaybettim.
3)En ağır bulduğun,sana dokunan yemek var mı?
Çok ağır,yağlı,kızartma türü yemeklere evde yer vermiyoruz.Yemek seçmem,yemek konusunda mız mız insanlarıda zor bulmuşumdur.Yediğime içtiğime dikkat ederim.Asitli içeceklerde bulundurmam evde.Ama herkesin illaki sevmediği bir yemek vardır.Benim sevmediğim kokusunu ağır bulduğum yemek işkembedir.İşkembe evde pişiyorsa ben ogün eve girmem.Çok büyük bir kayıpta değil sanırım,vitamin yönünden.
4)Cinsellik ve aşk yönünden unutamadığın bir var mı?
Evet aşk yönünden unutamadığım biri var.Candy'nin gizemli aşkı anthony::))evet itiraf ediyorum sakla sakla ne zamana kadar ya::)))ama bak elinden almadım::))Hep yüreğimde taşıdım sevgimi.O ne yaptı,beni görmedi bile.Sümüklü Candy i sevdi.Ben onu beklerken kaç yaşına geldim yahu:(
5)Çocukken sevdiğin çizgi filimler?
Pinokyo,haidi,şeker kız candy,marko,simbad,vikingler,jetgiller,taş devri,değiş tonton,arı maya vs.
6)Blogger'e ne zaman kayıt oldun,kim vesile oldu,nereden duydun?
Mart 2009 dan beri bloggerdeyim.TASARIM MEKANI (Medinem) ve Mosquiiito vesile oldu sağolsunlar.
7)Çok paran olsa ne yapardın?
Bilmem!leylen ömrü laklanan geçermiş::))Olmayan birşey için çenemi yoramam.Bir insan varlığı ve yokluğu mutlaka bilmeli diye düşünüyorum.Ne yani daha çok param olupta uzaya çıkıp bizim mahalle bakkalına sepet salıp dondurmamı isteyeceğim.Para bir araç ,rahat edeceğin kadar olsun yeter.

Evet arkadaşlar ben biraz abartarak hepinizi sobeliyorum.
Kolay gele!
Sevgiyle kalın:)