Pages

22 Ağustos 2010 Pazar

GİDİYORUM(Biraz ara)

Merhaba arkadaşlar.Her sene olduğu gibi anneyi ziyaret zamanımız geldi.Bilmeyenler için söylüyorum,annem memletimiz olan Ordu'da...Her sene ilkbaharda gider,bizim aman anne yaman anne dememizle sonbahar,kış ayında döner.İnşallah bu senede bu konuda başarı sağlarız.Mudanya'ya gittiğimde 2 kilo almıştım.Gelir gelmez o 2 kiloyu verdim.Annem gideceğimiz günü öğrenir öğrenmez hemen özel yemekler yapar. Bizim için ki!Benim için en önemlisi elde açma cevizli baklavadır.Cevizinide içine bol koyar...Ayyyyy şimdiden başım döndü...Biraz annenin gönlünü yapalım gelelim bakalım.İnşallah hayırlısıyla gidip geliriz.Bilgisayarımı götürmeyeceğim.Bu süre zarfında internet kullanmayacağım.1-1,5 ay gibi kalacağım inşallah....Bu süre zarfında biraz kitap okumak istiyorum.Okumak için kitaplar almıştım.Aralarından seçip götüreceğim.Merak edenler için söylüyorum Şanslıda bizimle geliyor.Yolculuk yarın sabah inşallah.Sizden ricam hakkınızı helal edin.Benden helal olsun diyorum.Yola çıkıyorum sonuçta.Yarınımızın garantisi yok.Sizleri çok özleyeceğim.Dönüşte inşallah güzel anılarla dönerim.

Şanslı'yı ve beni siz de özleyin:)
Sevgi ve sağlıkla kalın:)

Görsel-GÖNÜL ÇELEN

20 Ağustos 2010 Cuma

CANININ DERDİNE DÜŞEN BOĞA TRİBÜNLERE DALDI

Başlık şu çılgın boğa tribünlere daldı,isyankar boğa tribünlere daldı.Bu başlıkları web den aldım.Dün akşam Tv de izledim bu haberi.Bu boğayı kim çılgın hale getirdi?Kim isyankar yaptı?Önemli olan bu.Bu insanlar kadar vahşi yaratık yok.Bu konuda çok kızgınım İspanyalılara...Tribünlere dalan boğa tam 40 kişiyi yaralamış.Ne kadar çok kızdırmışlar hayvanı.Sonrada madur olan taraf insanlar oluyor.Bu evrene haksızlık...Ben açıkçası tribüne dalan boğayı görünce insanlara hiç üzülmedim.Ben kanlı bir filim izleyemezken gencecik çocuklar oraya canlı canlı işkence izlemeye gelmişler.Sanki boğa suçluymuş gibi birde boğayı öldürdüler.İspanyada aslında sokağa dökülüp bunun yasaklanmasını istiyorlarmış.Yasaklanma aşamasındaymış aslında ama ellerini biraz çabuk tutsalar iyi olur.Bu türlü saldırıda hangi birimiz kendimizi savunmayız.Hatırlarsanız Şanslı'da kendini savunmuştu.Eniştem Şanslı'yı kızdırıca neler oldu burada.
İnsan insanlığından utanıyor.

Hayırlı cumalar.
Sevgiler:)

19 Ağustos 2010 Perşembe

YEŞİLDE YAKIŞTI SANIRSAM::))

Rengine tutulup aldım bu yeşil ojeyi...İyikide aldım bütün yaz boyunca kullandım.Renginin öyle iddialı olduğuna bakmayın çok hoş duruyor parmaklarda...PASTEL 24

Sevgiyle kalın:)

Görsel-GÖNÜL ÇELEN

18 Ağustos 2010 Çarşamba

HOCALARA YÖNELTİLEN SAÇMA SAPAN SORULAR

Canım hocam,güzel hocam,ton ton hocam keşke yaşasaydında,çok kıymetli hocalarımıza yöneltilen saçma sapan sorulara sen verseydin cevabını.
Saçma sapan sorular.
1)Gece ev süpürmek günah mı?
2)Akşamları tırnak kesmek günah mı?
3)Rüyamda namaz kıldım erdim mi acaba?
4)Gece kara kedi görmek uğursuzluk getirir mi?
5)Mezar yaptırmanın sakıncası var mı?
6)İki bayram arası evlenmek haram mı?
7)Tüp bebek sahibi olmakta sakınca var mı?
8)Kan vermekte sakınca var mı?vs vs...
9)Hocam boşanmış olduğum eşim çocuğumu görmek istiyor.Günahı bana yazılır mı?YEMEK VAKTİ AYLİN
1O)hocam hocam evlenmiş olmamıza rağmen kocamın yanında soyunmam günah mı?NzN


Sevgiyle kalın:)

15 Ağustos 2010 Pazar

İSVEÇ ŞURUBU

Bizim evde İsveç şurubu ilk yardım olarak kullanılır.Açık yaralarda,iltihaplı yaralarda,kesiklerde, kan durdurmak için,baş ağrılarında,sivilcelerde,boğaz enfeksiyonlarında,ağız yaralarında vs.Benim kullandığım alanlar bunlar oldu.Ama o kadar çok faydası var ki akıllara zarar.İçerek hiç kullanmadım.İçilerekte bir çok hastalığa faydası var.Şanslı 1 yaşındaydı.Gözünün üzerinde mantar oluştu.Veterinere götürdüm ona batikon ve bir merhem verdi.Tam geçiriyorum tırnağı  bir kaşıyor hem kanatıyor hemde kaşının üzerinde tüyler dökülüyor.Bu durum onu tam 2 ay aciz etti.Bu arada kontürollerede gidiyor.Aklıma geldi 2 gün peş peşe sabah akşam İsveç şurubu sürdüm,tamamıyla geçti ve dökülen tüyleride yeniden çıktı.Özellikle kedilerde mantar olayı çok kişiyi üzüyor.İsveç şurubunun da hastalığa göre kullanım miktarı var.Kendi kendinize içmeyiniz.Nelere faydalı olduğunu yazan bir site buldum burada daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın:)

13 Ağustos 2010 Cuma

BU AYAKLAR YOKMU BU AYAKLAR:)


Mosquiiito'nun bir kız bebeği oldu.Çok şükür ikiside çok iyi...Mosquiiito benim kuzenim oluyor.Dayımın kızı yani...1-2 haftalığına bize geldiler.Bebek tam 38 günlük.Bu ayaklar bizdeyken benim bloga girmem zorlaştı..Bütün gün Defne bebeğin başındayım.Sakın çocuğunuzdan şikayet etmeyin.Çocuğu olanlar çok şanslı çok.Allah çocuk hak eden herkese versin.
Medinem senin için öptüm bu ayakları.

Sevgiyle kalın.

Görsel-GÖNÜL ÇELEN

10 Ağustos 2010 Salı

İŞTE GELDİ RAMAZAN

Zaman ne çabuk geçiyor.İşte yeni bir Ramazan ayı daha geldi.Bu günleri gösteren Allah'a şükürler olsun diyelim.İlk savura bu sabah kalkacağız inşallah.Bu sıcak günlerde Allah hepimize sabır versin.Dışarıda çok işi olmayanlar fazla dışarı çıkmasın değil mi?özelliklede yaşlılar.Doktor tarafından oruç tutamazsın denilen kişilerde fazla inat etmesin bence,bu yüzden annem ölümden döndü bir kere.5-6 yaşlarında Ordu'da bir köydeydim diyeyim.Elektrik yoktu.Evde gaz lambası yanıyordu.Misafir geldiği zaman tüpe takılan bir aparat vardı.Onu takıyorduk ,daha çok aydınlık sağlıyorduk.Bu aydınlığı sağlayan şeyin adınada lüks lamba denirdi.Dedem ise buna löküs lamba derdi.Uzun süre ben de ona löküs lamba dedim::))Yeşil renkte cipler vardı o zamanlar.Sağında solunda oturaklar var,tutma yeri yoktu.Yollar bozuk.Biz çocukları bir gülme kriz alırdı sormayın.Oturuyormuyduk ayaktamı gidiyorduk belli değil.Kıkır kıkır merkeze ulaşıyorduk.Pazartesi günleri merkezde pazar olurdu.Ciplerde haftada bir pazartesi günleri sefer yapardı.Eğer biz çocuklardan biri hasta olursa babam bizi atla merkeze götürürdü.Bildiğimiz dıgıdık dıgıdık::))At arabası değil.Atın üzerine semeri atar dört nala...Ben küçüktüm o zamanlar ama benden büyük olan ablam çok güzel ata binerdi.Semersiz.O zamanlar Ramazan aylarında oruç tutamazdık tabiki.Ama çok hevesliydik kalkıp annem ve babamla yemek yerdik.Darıcadaki davulcuları bilmiyorum ama İstanbul daki davulcular davula yalnızca vuruyorlar.Hiç bir name yok.Bizim köyde hem çalar hem söylerdi davulcu.Her geldiğinde hediye olarak yumurta alırdı bizlerden.Bizim tavuklar gece gündüz çıkmazlardı kümesten::))Davulcunun söylediği sözlerden biride şöyleydi.
İşte geldim kapınıza.
Selam verdim yapınıza.(Eğer yumurta vermezseniz)devam ederdi.
İşte geldim kapınıza.
Da da gelmem kapınıza (der ve küserdi)dahada davos a gelmem misali::))



Hepinize hayırlı ramazanlar.

Sevgiyle kalın:)

9 Ağustos 2010 Pazartesi

DÖNDÜM!

Mudanya'da bu kadar kalmışken İngltere'den kuzenim ailesiyle birlikte Türkiye'ye gelecekti.20 gün kalacakları için daha görme şansımız olmaz belki dedik.Onları bekledik.Kuzenimin oğlu(yeğenim)2,5 yaşında Şannslı'yı kapıda görünce ilk önce korktu,daha sonra alıştı.Şanslı'nın ise çocuklarla arası iyi....İyiki beklemişiz kuzenimi çok özlemişiz birbirimizi.Eşi irlanda'lı Türkçe öğrendiği için aramızda pek dil sorunu olmuyor.Teyzemi kızı,damadı ve torunuyla mutlu mesut geride bıraktık.Araba hareket edince ben biraz gözyaşı döktüm doğrusu.Şanslı ile ben her zamanki gibi arabanın arkasında yerimizi aldık.Şanslı alıştı bizimle yolculuk etmeye biraz dışarıya baktı,biraz uyudu yolculuk tamamlandı.Akşam üstü geldik eve.Her zaman tatile giderken çiçeklerimi kardeşime bırakırdım.Bu sefer suladım ve evde bıraktım.Bakarmısınız ?ne hale gelmişler.En dayanıklısı orkidem ve menekşelerim olmuş.Ama beni temelli bırakan olmamış çok şükür.Hepsinin kökleri sağlam.Bu gün hepsi elimden geçti.Elime almışken orkideye saksı ve toprak almıştım.Orkidenin toprağı ve saksısı özel oluyor.Saksısı şeffaf olmalı ki kökleri ışıktan yararlansın.Orkide'nn köklerinden çok korkuyorum.Çok uzun kökleri var.Yılan gibi...Sağ olsun ablamın yardımıyla yeni saksısında yerini aldı.Menekşelerim çok bakımsız görünüyorlar.Oysaki beni gülümseyerek göndermişlerdi.Ya diğerleri!onlarda öyle hepsi çiçek açmışlardı.Her güzellik bir arada olmuyorun kanıtı olmalı bu...En azından köklerinin küsmediğine sevindim.Bize yine yolculuk var sanırım şimdiden çiçeklerim için endişelenmeye başladım.
Şanslı eve gelince çok mutlu oldu.Oysa Mudanya'dada mutluydu ama gündüz tasma ile olmaktan sıkıldı sanırım.Eve girince yaşasın özgürlük dermiş cesine yere yatıp bize bir sürü gösteriler yaptı.Bugün ona güzel bir banyo yaptırdık ablamla beraber.Göğüs tasmasını taktık oradan tutmak kolay oluyor.Bakarmısınız şaşkına:::)))Suyu hiç sevmiyor.Ablamla beni yukarıdan aşağıya ıslattı..
Nereye::))
Dur dur::))
Havlusuna sardık kuruladık biraz ama kurutmuyor kendini...Saç kurutma makinası ile de kurutturmuyor.Sesinden korkuyor.Kendini yalaya yalaya kuruttu biraz.Çok yoruldu çok.Daha sonrada yorgunluktan uykuya daldı.Uzun bir süre uyur artık.Sen mışıl mışıl uyu bende dinleneyim biraz.Bende çok yoruldum.

Hepinize güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın:)


Görseller-GÖNÜL ÇELEN

6 Ağustos 2010 Cuma

MİLET ÇIKTI AYA BİZ GİDİYORUZ YAYA

Görsel kaynak
Evet aynen böyle biz gidiyoruz yaya!Dünya kadınlar üzerine kurulmuş.Herhangi bir kanalda reyting denilen illet düştüğü an,kadınlarla ilgili bir program yapılır.Reyting en üst safalara kadar çıkartılır.Özelliklede konu kadın erkek eşitliği olursa.Birde GÖNÜL ÇELEN'den dinleyin kadın erkek eşitliğini.Benim tabiki reytingle ilgim yok::))Bana bir çok bayan kızacaktır eminim ama benimle kaç kişi hem fikir merak ediyorum.Eskiden her ailede 3 ten aşağıya çocuk olmazdı.Recep Tayyip Erdoğan 3 desede bu artık imkansız.Çok insan cocuğunun yanına bir kardeş cesaretinde bulunamıyor.Eskiden evin babası tek başına çalışır.Kalabalık ailesini çokta güzel geçindirirdi.Biliyorumsunuz aile babasının bereketide başka olur.Ben 18 yaşımdan beri çalışıyorum.Para hep araç olarak kullanılmıştır evde.Hiçbir zaman babam ve biz kardeşler sencilik bencilik yapmamışızdır evde.Birlik beraberlik olduğu zaman evin bereketine diyecek yoktur.Babamın işinde biraz aksama olsun evde bereket hemen azalırdı.Biz bunu kardeşler olarak hissederdik.Bizim evde hep babamın dediği olur gibi gözükse de hep annemin ve biz kızların dediği olurdu.Ben gözlemliyorum bir çok ev dede böyle.Neden?Bayanlar çok biliyor diye mi?Hayır. Narin bayanların kalpleri kırılmasın diye.Ağır bir şey kaldıracağımız zaman hemen erkekler çağrılmazmı?Eşitsiniz madem kaldırsanız a.Kırın o narin parmacıklarınızı.Eşitsiniz madem girin maden ocağına çalışın.Narin bedeninizden eser kalmasın.Kas yapın tam eşit olun.Sonra sizi delikanlı diye çağırsınlar::))Ara sırada adamın biri dalsın.bir elense::))aferim aslanım desin::))Zaten az kaldı bunuda sağlayacağız yakında...Bilim adamları erkekleri doğurtturmaya çalışıyorlarya:(Her şeyin dengesini biz insanlar bozuyoruz zaten.Bu dengeyide bozun rahatlayalım.Kadın kibardır,narindir,güzeldir,estetiktir,güçsüzdür duygusaldır,nazlıdır,korunmaya muhtaçtır her şeyden önemlisi annedir vs... Eşitlik uğruna aldık her yükü erkeklerin üzerinden koşturuyoruz.Sabah çocuğu bakıcıya bırak.İşten izin al çocuğu doktora götür yada emzirmeye gel.Akşam işten çık ,çocuğun yanına boş girmeyeyim diye bakkala uğra lolipop al. koşa koşa gel çocuğu bakıcıdan al.Koş bacım koş.Ateşin üstüne tam yemek atacaksın çucucuğun karnı acıkmıştır.Hemen her şeyi bırak çocuğa mama yap.Bu arada çocuğun ağlama sesleri hiç durmamıştır.Yürütece koy durmaz,kucağa al durmaz,karşısında hokkabazlık yap durmaz.Kadıncağız tek koluyla yemek koyar ateşin üzerine.Tek koluyla da sofrayı hazırlar.Tam yemek pişer müstakbel eş gelir.Kadın hayatım ben sofrayı hazırladım sen yemeye başla ben geliyorum der.Ben meyvemizin altını değiştireceğim bile der::))Evin beyi yemeğini yerken tuz varmı hayatım der.Getiriyorum hayatım der kadın.Koşa koşa getirir tuzu.O sırada bir ağlama sesi, çocuk kayroladan düşmüştür.Kadın koşa koşa çocuğun yanına gider.Masadan bir ses korkma hayatım bu bir çocuk düşe kalka büyüyecek der.Kadın çocuğa rahatlık kazandırır onu uyutur.Evin beyi kumandayla maç izler.Saat artık geç olmuştur.Tam yemek yiyecektir artık iştahta kalmamıştır.Masayı kaldırır.Kocaya bir kahviş yapar.İçerken oh hayatım eline sağlık der kociş.Hayatım birde falıma bakamısın?der kociş.Falada bakılır::)))Kadın elini yüzünü yıkar geceliğini giyer.Hayatım der ben yatıyorum.Yatağı ısıt bende geliyorum der kociş::))Tam kadın güzel bir uykunun hayalini kurarken.Bir el onu kendine doğru çekmiştirBilmem valla bunların bazıları tahmin bazılarıda gözlem.Eşitiz eşitiz aldınız bütün hayatın sorumluluğunu koşturun bakalım.Buna alışan bazı erkekler var. Kadın çalışıyor aile babası evde çocuk bakıyor.Ne anladık şimdi.Bana beyler kızmasın hepsi böyle değil tabiki ama çoğuda böyle inanın.10 seneye yakın 3 kardeş kendi işimizi yaptık.Yanımızda çalışan 15 kişi vardı bütün evli bayanlar böyle idi.Birde eş kıskanıyorlar eve gidin cede bir sürü sorgu sual.
Alın size eşitlik:(
Bırakın erkekler üstün kalsın ya!
Delimisiniz?
Bunun tartışılması bile onur kırıcı.
Herkes üzerine biraz sorumluluk alsa yeter.

Sevgi ve sağlıkla kalın:)

5 Ağustos 2010 Perşembe

İKİ GÖZÜM


CASİO EXILIM EX-Z75-Bloguma eklediğim görselleri ve vidoları hep bu makin ayla çekiyorum.Profesyonel bir maki na değil tabiki...Benim gibi profesyonel olmayan biri için yeterli bir maki na.Memnun muyum?memnunum.Tek memnunolmadığım yer arasıra bataryası boşalıyor.Mudanya'ya ilk geldiğim günler yine bataryası boşaldı.Yeni bir batarya almak gerekiyor.Bataryanın boşaldığında da değilim ya servisinden yada internetten alacaksın.Zaman kaybı.Bakkalda satılmıyor ki hemen gidip alasın.Bu arada her bir batarya 40 tl.Casio yetkilileri batarya şarja takıldığında kırmızı ışık yanıp sönerse yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar.Aynen benimkide öyle oldu.Bataryası bitenler ne yapıyormuş diye bir internete bakayım dedim.Baktım ve işime yarar bir şey buldum.Açtığım sayfada bir paylaşımcınında başına gelmiş aynı şey...Bataryaya bakmış,üzerinde 3.7V yazıyor.Bu yazının tanıdık geldiğini düşünmüş.Cep telefonunun bataryasına bakmış.Ondada 3.7V yazıyor.Bir tel yardımıyla artı artıyı,eksi eksiyi birleştirerek telefon bataryasından akım sağlamış.Bu 5-6 saniyelik bir şey.Aynısını bende denedim.Teli nereden bulacağım,hemen çamaşır ipinden tel çıkardım.5-6 cm lik bir şey...Oldu mu?Oldu...Bir aydır kullanıyorum.Bir ayın içinde 1 kere daha batarya boşaldı.Yine aynısını yaptım.Artık maki namın çantasının içinde 2 tel parçası var.Ne zamana kadar giderse kullanacağım.Bunu sizlerle paylaşmak istedim.Eğer sizin makin anızda CASİO EXILIM EX-Z75 ise, fotoğraf makin anızın çantasına iki tel parçası bırakmayı unutmayın derim.Dahi ise burada

Sevgiyle kalın:)

4 Ağustos 2010 Çarşamba

BORANİ

Uzun süredir yemek tarifi vermediğimi fark etmiş durumdayım.Boraninin yapılışı çok basit aslında ama bunu tutturabilen çok az.Yumurtayı çok severim, en çokta yağda sade yapılanı seviyorum.Ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim ama yağda tereyağlı yumurta,üzeri nede dut pekmezi dök misssssssssss:)Ne alaka demeyin bir deneyin.Ben denemeden ıyyyyy diyenlerden değilim.Tadına bakar öyle karar veririm.Elle yemek yemem aslında ama bazı yiyecekler vardır ki çatalla yemek yasaktır.Yağda yumurtada böyle bir şeydir.Bir parça ekmeği koparırsınız baş parmakla işaret parmağının arasına alır tencerenin dibine bir hamle yapıp yumurtanın yarısı yerde,yarısı gökte,yarısı ağzınızda keyfi burada işte...Bilmiyorum belki ağıza üçte biri geldiği için lezzetlidir::))Benim çocuklukluğumda karadenizde katı yumurtaya holla denirdi.Hala diyen varmı bilmiyorum...Çocukken katı yumurtanın sarısını yutarken çok zorluk çekerdim.Öhü öhö derken derken biterdi yumurta..Benim sofradan kalkmam saatler alırdı...Şanslı çok sever yumurtanın sarısını ama fazla vermiyorum kilo yapıyor ona.Sebzeli yumurtaya ne dersiniz?Sebzeleri pişirir,kıracağınız yerlere kaşıkla oyuk açıp lık diye indiriverirsiniz yumurtayı...Ben boraninin tarifini verecektim değil mi?
Karadenizde yapılan yöresel bir yemek
1yumurtadan bile yapabilirsiniz.Malzemeyi daha az tutarak.
MALZEME
5 yumurta
1Su bardağı süt
1yemek kaşığı dolusu mısır unu yada buğday unu
1 şeker kaşığı tereyağı.
2 yemek kaşığı sıvı yağ.
100 gr beyaz peynir.
Yeterince tuz.
YAPILIŞI
Derince bir kabın içerisine 5 yumurtayı,1 su bardağı süt,unu,sıvı yağ,peynir,tuzu koyup mikserle çırpın.Geniş tabanlı bir tencereyi kızdırıp içinde tereyağın erimesini bekleyin.Karışımı tencerenin içine boşaltın.Ateşi en kısık ayarda açıp tencerenin kapağını kapatın.Borani tencerede ağır ağır pişecek.Bir kek gibi şişecektir.Tabaklara koyarken şişkinliği iniyor.Size birde sır.Dibi süper oluyor.Şiiiiiiiiiiit::))

Sevgiyle kalın:)

2 Ağustos 2010 Pazartesi

SÜRPRİZ:::)))

Kardeşimi ve eşini çok özlemiştim.İstanbul'da birbirimizi sık görmeye alışmıştık.Kuzenimin nikahından beri görmüyordum onları...Cuma günü bize bir sürpriz yaparak Mudanya'ya geldiler.Sevincimi anlatamam size...O gece öyle sohbet ederek geçirdik.Cumartesi ise güzel bir kahvaltının peşinden denize gidelim dedik.Gittik ama çıkarıldım denizden...Neymiş daha güzel bir denize götüreceklermiş beni...Islak ıslak çabuk abla çabuk abla apartopar ayrıldık sahilden.Arabaya bindik Erdem 5 dakikada hazır olalım dedi.O da tamam::)) Bana çabuk çabuk çantamı unutturdular evde.İçinde fotoğraf makinam vardı.Bu resimlerin hepsi cep telefonuyla çekilmiş resim.Allahtan telefonumu çantaya atmamışım.Kardeşim,eşi,ben ve ablam 4 kişi rotamız Ayvalık:)Bayrağın olduğu yer Ayvalık belediyesi.Pazar günü çekilmiş bir resim.Cumartesi öğleden sonra çıktık yola, anca denize girebildik o gün.Bir gece kaldık Ayvalıkta ama 1 hafta kalmış gibi çok güzeldi.Burada da Mudanya gibi eski binalar var.Her yerde eski rum evlerine rastlamak mümkün.Burada daha restorasyona başlanmamış.Daracık daracık sokaklar beni aldı aldı nerelere götürdü...
Pazar sabahı ayvalık tostu yemeğe gelmiştik.Bu resmi çay bahçesinde otururken çekmiştim.

Karşıdan çekmekle olmaz değil mi?Birde ben olayım içinde:)
Yine çay bahçesinde çekilmiş bir resim.Balıklı göl gibi.Bu balıkları kendime benzettim::))Elimden gelse hiç denizden çıkmayacağım.Parmaklarım buruşana kadar kalıyorum denizde...
Seni unutmam mümkün değil Sahil güzeli::))
Gözlerin güzelliğine bakın...Seni senide::))unutmam...
Seni hiç unutmam mümkün değil::::))))Meşhur Ayvalık tostunu söyledik.Ben içine ketçap ve mayonez koymayın dedim.Ama Ayvalık tostunun özelliği ketçap ve mayonez dediler.Özelliğinin dışına çıkmayayım dedim...Ama gerçekten güzel olmuştu.Resim çekene kadar bir ısırık attım...Çayla beraber çok güzel gitti.
Kahvaltıdan sonra yeniden sarımsaklı plajına gittik:)İnanılmaz güzel denizi var...Çok temiz ,görerek yüzmek çok keyifli...Balıklarla beraber yüzüyorsunuz.Kumlu ve sakin bir deniz.Birde uzun mesafe boy...Yüzme bilmeyenler çok kolay yüzme öğrenebilir.Tehlikeli bir deniz değil...Tatile çıkmayanlar için ön bilgi olsun...Ama gezilecek çok yeri var.O evlerin ara sokaklarına girmek isterdim.
Burasıda Gömeç!Erdem gömeçte doğmuş büyümüş.Bu okul onun okuduğu ilkokulmuş.Eski osmanlı yapısıymış.Şimdi ise Gömeç belediyesi.Bize çocukluğunun geçtiği mahalleyi gösterdi.Bu dönüşte çekilmiş bir resim.Pazar günü Saat 5 te Mudanya'ya döndük.Saat 8 de kardeşimi ve eşini feribota bindirip İstanbul a uğurladık...
Allah sağlık verirse yine geleceğim Ayvalık.

Sevgiyle kalın:)