Pages

30 Kasım 2011 Çarşamba

DÜN BUGÜN ORTAYA ÇIKANLAR!!!

 Broşlar
 
Aynı düz yerde çekim yapmaktan sıkıldım.Broşların etrafına küçük kalpler koyarak çekim yaptım.Göz yoruyor mu?arkadaşlar.



PetStar yarışması devam ediyor...Oy veren arkadaşlara çok teşekkür ederim.Oy vermeyenler,oylarını kullansın lütfen.PetStar yarışmasına oy vermek için facebook üyesi olmanız yeterli.Detay yok arkadaşlar.24 saatde bir tekrar oy kullanabiliyorsunuz.Çocuğumun karizmasını kurtarın arkadaşlar:)))

Hani Şanslı severler:)
Üsteki Linke tıkladığınızda karşınıza Şanslının resmi çıkacak.Resmin üzerinde sağda oy ver butonu var.Ona kuvvetlice tıklarsanız Şanslı'ya oy vermiş olursunuz.
Sevgiler:)

28 Kasım 2011 Pazartesi

DEĞERLENDİRİLMİŞ TİŞÖRT!!!

Değerlendirmeleri oldum olası çok sevmiştim.Bir şeyi atmak hiç bir zaman maharet değildir.Üsteki işlemeli penye bir tişörttü.Ablamın bu tişörtü alalı uzun süre oldu ama hiç giyemedi.Önünü keserek ceket tarzında bir şey yaptı.Geniş biyeler ve konu mankenliği ablam tarafından yapıldı.Fikir olsun diye paylaştım.


PetStar yarışması devam ediyor...Oy veren arkadaşlara çok teşekkür ederim.Oy vermeyenler,oylarını kullansın lütfen.PetStar yarışmasına oy vermek için facebook üyesi olmanız yeterli.Detay yok arkadaşlar.
Hani Şanslı severler:)

Üsteki Linke tıkladığınızda karşınıza Şanslının resmi çıkacak.Resmin üzerinde sağda oy ver butonu var.Ona kuvvetlice tıklarsanız Şanslı'ya oy vermiş olursunuz.
Sevgiler:)




26 Kasım 2011 Cumartesi

ŞANSLI'YA OY DİLENİYORUM:))


Üsteki Linke tıkladığınızda karşınıza Şanslının resmi çıkacak.Resmin üzerinde sağda oy ver butonu var.Ona kuvetlice tıklarsanız Şanslı'ya oy vermiş olursunuz.

Sevgiler:)



BİR KAÇ ÇALIŞMA DAHA!!!


Bebeklerin diş buğdayı partisinde konuklara hatıra olarak verilebilecek bir alternatif.
Hep İngilizce olarak yazdığımız ''aşk''ı  Türkçe yazmayı tercih ettim.

Güzel bir hafta sonu tatili geçirmeniz dileğiyle.
Sevgiler:)

24 Kasım 2011 Perşembe

GÖNÜL ÇELEN'İN GÖZÜNDEN ''AĞIZ SAĞLIĞI''

 Sağlık bütün vücut için çok önemli.Dolayısıyla ağız sağlığıda çok önemli.Bu üçü benim için olmazsa olmazlardan.Bir yere gittiğimde diş fırçamı unutup,gittiğim yerde gece dışarı çıkıp çok diş fırçası aradığım olmuştur.Bir kere dişimi fırçalamadan uyusam,rahat bir uyku uyuyamam.Diş fırçasında ben''Amway''glister çocuk fırçasını kullanıyorum.Bir kutunun içinde 4 adet var.Hepsi ayrı renkte.Çocuk fırçası kullanmamın nedeni.Hem sert değil hemde ağzımın içinde bütün dişlerime ulaşması.Herhangi aldığım fırça alışana kadar diş etlerimi zedeliyor.3 ayda birde değiştiriyorum.Ayda bir çamaşır suyuyla dezenfekte edip,bol suyla duruluyorum.Günlük diş fırçalaması uzmana göre 2-3 diye değişse de,benim günlük fırçalamam 3 ü buluyor.2 nin altına düşmüyor.Vücudumda ufacık bir rahatsızlıkta ağzımın içinde aft çıkar.Bunun için tahlil yaptırdım.Behçet olabilir mi?diye.Çok şükür öyle bir şey çıkmadı.Ama diş macunu ağzımın içindeki aftın büyümesine neden oluyor.Büyüdüğü zamanda ağrılı bir hal alıyor.Bu nedenden dolayı diş macunu tercihim SENSODYNE.Naneli şekeri yerim ama diş macununda naneli macun kullanamam.Buda benim midemin bulanmasına neden oluyor.Benim macunum sade,çok katkılı olmamalı.Diş fırçasının üzerine nohut tanesi kadar koymanız yeterli.Uzmanların anlattığına göre,diş fırçasına macunu koyduktan sonra ıslatmamak gerekiyor.Ben ıslatıp köpür köpür yapmadan içim rahat etmiyor.Çok temizlendi hissine kaptırıyor köpük beni.Her gittiğim yerde bir diş ipi almışım.Diş ipini çoğu kişi kullanmasa da çok önemli.Özelliklede kırklı yaşlardan sonra.Gençlik yıllarında diş araları daha bir sıkı oluyor.Kırklı yaşlardan sonra diş araları açılıyor ve yemek artıkları içeri daha yoğun giriyor.Buda ağız kokusuna neden olabiliyor.Diş ipini kullanırken çok dikkat etmek lazım.Diş etlerini zedelememek adına.Diş etlerine diş ipiyle baskı yaparsanız,diş eti çekilmesine neden olabilir.Doğru kullanıldığı taktirde çok yararlı.Uzmanlar günde iki kere diş ipi kullanabilirsiniz desede,benim tercihim haftada bir oluyor.Abartmamak lazım diye düşünüyorum.Ara sırada yarım çay bardağı suya bir yemek kaşığı elma sirkesi koyup ağzınızı çarkalarsanız,bu ağız sağlığında çok faydalı bir gargara.Ben özellikle bunu ramazan ayında çok yaparım.Savur yemeğini yer,ağzımı gargara yapar öyle yatarım.Aç midede ağız kokusu olabiliyor.Bunu yaparsanız.Missssssssssssss:))

Sevgiler:)

23 Kasım 2011 Çarşamba

22 Kasım 2011 Salı

O BİR MELEK!!!

asoshun oyuncak larının çok sevdiği kızı 20.11.2011 gecesi vefaat etmiştir.Yağmur Naz a Allah tan rahmet ailesine başsağlığı dilerim:(

O bir Melek...

EVET PUANLAR GELSİN:)))

ASİL(BROŞ)
KAFESTEKİ KUŞ(BROŞ)
 ÜTÜLENMİŞ Z BOYUT KEDİ(BROŞ)
Daha önce yaptığım bir çalışmaydı.Yeni düzenleme getirdim.
 UYUYAN BEBEK(BROŞ)KIZ
UYUYAN BEBEK(BROŞ)ERKEK)
KUZU KUZU(BROŞ)

Sevgiler:)

20 Kasım 2011 Pazar

KIRMIZI ŞEMSİYE!!!

Daha küçücük bir çocuğum.Ordu'da oturuyoruz.Ağabeyim ve ablalarım okula gittiği için İstanbul a hep annemle ikimiz gidiyoruz.İstanbul a gider gitmez amcamlara misafir olduk.O zaman camlı vitrinler vardı.Şimdi olduğu gibi çok oyuncak da yoktu.Çocuklar oyuncaklarıyla oynar daha sonrasında o vitrinin içine koyulurdu oyuncaklar.Annemle yengem sohbete dalmışlardı.Bende vitrinin içindeki sarı saçlı bebeğe ilişti gözüm.Yengemde beğendin mi?dedi.Evet çok dedim.Bak sana vereceğim ama Mürvet geldiği zaman  ona gösterme,yoksa bebeğin saçını başını yolar dedi.Saçı başı yolunacak ben olmadığım için sesizce tamam dedim.Mürvet benim kuzenim.Benden iki yaş büyüktür.Bebeği  yengemin elinden aldım.Çok güzel elbiseleri altın rengi saçları vardı.Ben evirip çevirirken zil çaldı.Yengem sakla gösterme dedi sesizce.Mürvet girdi içeri.Sokakta oynuyormuş.Çocukumya gizlice bebeği gösteriverdim.Mürvet bir çığlık attı.Gerçektende bebeğin saçını başını yoldu.Bir kaç gün sonra annem,yengem,teyzem pazara çıktılar.Yengem Mürvet e kırmızı küçücük bir şemsiye almış.Şemsiyeyi benden fellik fellik saklıyorlar.Bunlar fiskos fiskos yaparken şemsiyeyi bir yerinden gördüm.Bastım çığlığı.Bende istiyorum.Bana niye almadınız?diye ben ağlarken şemsiyeyi bana vermek zorunda kaldılar.Daha sonra ağlayan Mürvet olmuştu.Ben ertesi gün yola çıkacağım için yengem sana alırız kızım biz diyerek şemsiyeyi bana verdi.Mürvet i gözü yaşlı bıraktım.Kırmızı en sevdiğim renkti.Şemsiyede tam bana göreydi.Köye gittik.Ben şemsiyemi çok seviyordum.Bir sabah kalktım şemsiyeme fare iki delik açmıştı.Hiç üzülmedim.Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu.Babam,iki ablam ve ben dedemlere gidecektik.Her zamanki gibi kırmızı şemsiyemi elime aldım.Babam belimden tuttuğu gibi omuzlarına aldı beni.İki ablamıda birer eline aldı.Yürümeye başladı.Ben babamın çenesinin altından tutmaya çalışıyordum.Şemsiyemin deliklerinden de teker teker kar taneleri düşüyordu.Ben farenin iki delik açtığı kırmızı küçücük şemsiyemle babamın omuzlarında çok mutlu bir çocuktum.

Sevgiler:)

18 Kasım 2011 Cuma

HOŞ GELDİN ELİF BEBEK:)

Dün yine İstanbuldaydık.Kuzenimin çocuğu oldu.Perşembe akşamı acil gitmişler.Geç olduğu için haber vermemişler.Sabah haber verdiler.Hemen koptuk gittik.medinem in bebeği.Her bebek gibi Elif bebekte çok güzel.Dünya güzeli.Allah anasına babasına acılarını göstermesin.İsmini çok beğendim.Kuran alfabesinin ilk harfi.ELİF.
Bebek denilen şey çok farklı.Allahın bir mucizesi.Düne kadar annesinin karnında yaşarken,şimdi  dünyaya uyum sağlamaya çalışıyor.9 aylık bir hasret bitiyor.Anneyle kavuşuluyor.Anne ile temas başlıyor.Sevgi dokunarak hissediliyor.Koklanıp öpülüyor.Yaşam tarzı olduğu gibi değişiyor.Bebeğin doğumuyla acıkma hisside doğuyor.Acıkıyor.Doymazsa ağlıyor.İsteklerde başlamış oluyor.

Sağlıklı,mutlu,imanlı bir yaşam diliyorum Elif'e...

Sevgiler:)

17 Kasım 2011 Perşembe

BİR BİGUDİYLE DALGALI SAÇLAR!!!

Dün Anne Kaz yayınlamıştı.Çorapla dalgalı saç nasıl elde edilir diye.Benimde o zaman aklıma geldi.Bende uyguladığım yöntemi paylaşayım istedim.Saçlarımı yıkadıktan sonra kendi halinde kurutuyorum ama biraz nemli bırakıyorum.Eğer aceleniz varsa saç kurutmayla da kurutabilirsiniz.Nemli bırakmayı unutmayın.Sonra tek bigudiyle yukarıda gördüğünüz gibi dışa doğru sarın.Yukarıdaki poz ne garip olmuş.Farkındaysanız iki kol yukarıda kendim çekmeye çalışıyorum.Bülbül yuvasını:))Benim bigudim uzun sopa gibi,kurt gibi diyebiliriz.Nasıl bir şey diyenleriniz olursa paylaşırım ama bildiğinizi umuyorum.
Saçınız kuruyunca açın.Aceleniz varsa yine saç kurutma makinasına başvurunuz.Ben doğal uçuş uçuş,yumuşacık saçları seviyorum.Hatta kuaförde fön çektirdiğim zaman sprey sıktırtmam.Eğer dayanıklılığı uzun olsun istiyorsanız,bigudiyle saçlarınızı sarmadan önce jöle,köpük vs kullanabilirsiniz.
Sonuç...
Çok pratik bir yöntem.
Bu arada saçlar baya bir uzamış...
Kendi resmimi kendim çekmeye çalışıyorum.Tam net çıkmıyor o yüzden.Sisli puslu idare edelim artık.
Sevgiler:)

TİŞÖRT SÜSLEME!!!


Bu penye tişörtün arkası sporcu atleti gibiydi.Ne yalan söyleyeyim bıktım o tişörtlerden.Şöyle arkası geniş bir tişört bulamaz oldum.Bende Tifany den beyaz pamuklu bir tişört aldım.Tişörtümün arkasına kalpli kumaştan bir parça kestim.Yalnızca arkasına çalıştım bunu.Önü düz.Geniş bisiklet yaka.Kollarına ve yaka oyuntusuna biye geçtim.Aynı kumaşından birde fiyonk diktim.Giydim.Bugünde fotoğrafladım.Nasıl olmuş?:)

Sevgiler:)

15 Kasım 2011 Salı

KENDİME ÇALIMAYA DEVAM!!!

Devamlı elimde olan fotoğraf makinamın kılıfı hazır.En kullanışlısı bu oldu sanırım.Deri olduğu için içi yumuşacık.Yağ gibi kayıyor.Kaybolan fotoğraf makinamın kılıfıda böyleydi ama süsleme yapmamıştım.Makasımı da kullanmış oldum bu vesileyle.Yalnız makinayla dikmedim.İğne kırar falan diye.Elimde dikim.Deriyide elde dikmek baya bir zor ama deydi.

Sevgiler:)

VE DİĞERLERİ:)

okuyan arkadaşım keşke diğer aldıklarınıda paylaşsaydın değince hemen resimleyiverdim.İğne kutusunu pisili bulamayınca en şirini bunu gördüm.Kurdeleler puantiye baskılı.Pek sevdim.Mutlaka işime yarayacaktır.Singer makinasına orijinal yağ kullanmak gerekiyor.O ihtiyacımı da gördüm.Darıca da bulamamıştım.
Beni izleyenler bilirler,kedi tasması yaptığımı.Üsteki çıngırakları o yüzden aldım.Gerçi evde renklileride var ama bulunsun dedim.Anahtarlık aparatlarım azalmıştı.Singer makinası her ipi sevmiyor.Özelliklede büyük makaralar olmuyor.Ana renklerden siyah ve beyaz olmak üzere 7 tane almış bulundum.Yaptığım keçe yüzükleri koymak içinde ana rengi pembe,üzeri beyaz puantiyeli kutu aldım.Müşterilerime daha iyi hizmet vermek adına.
Yüzük aparatları aldım,keçe yüzükler için.Hı birde mutfak için filim streç aldım.250 metresi 5 TL.Her gittiğimde alırım.Çok memnunum.Bir sene kullanıyorsun.Aaaaaa birde kabuklu fıstık almıştım.Bak onu görüntülemeyi nasıl unutmuşum:))))

Sevgiler:)

NE VARSA,KESESİM VAR!!!

Dün evin önlerinde değildim,Eminönlerindeydim:))Makas benim için büyük sorundu.İnşallah halletmişimdir.Keçeleri kırpmak için keskin bir makasa hatta makaslara ihtiyacım vardı.İyi olduğunu düşündüğüm üç makas aldım.Önceki makasımda iyi bir makastı ama çin de üretiliş bir makasmış.Çabuk körleşti.Bakalım bunların hayrını görürüm inşallah.Bir tanede keçe kesmek için rulet vardı.Onu almadığıma pişman oldum.Yanı başımda bulunsaydı keşke.Eminönüne de her zaman gidemiyorsun ki!Makinama orijinal yağ aldım.Beyaz ve siyah bir sürü makina ipi aldım.Toplu iğnelerim için şirin bir kutu aldım.Puanlı mavi,pembe kurdele aldım.Anahtarlık aparatları aldım.Dün inanılmaz soğuktu.Ben kalın giyinmiştim ama yinede trengez oldum.Çok rüzgar vardı.Evim evim güzel evim dedirtti hava bana.Allah Van daki kardeşlerimize yardım etsin.
Valla,ne varsa kesesim var:))

Sevgiler:)

13 Kasım 2011 Pazar

KİME NİYET,KİME KISMET:)

 Ne zamandan beri fotoğraf makinama kılıf dikmeyi düşünüyordum.Makinaya dünya para veriyorsunuz,kutunun içinde uyduruk bir kılıf.Kendime çalışmak pek hoşuma gitti.Keyifli keyifli çalışırken,kılıfıda aradan çıkarayım dedim.Fotoğraf makinası benim devamlı elimin altında olduğu için kullanışlı bir şey olsun istedim.Hemen ölçüleri aldım.Bir şey aksi gittiği zaman her şey aksi gider ya!Eni keserken pay vermeden kesmişim.Bunu kılıfı dikince anladım.Dış yüzeyi siyah keçeden,içini ise piti kareli kumaştan çalıştım.Gördüğünüz kalp ise kapağı...Kalbi dikerken kalıbı çıkarmadan diktim.Daha düzgün oluyor.
Kalbin yan tarafında küçük boşluk bıraktım ki!çevirebileyim.Çevirdikten sonra ütülemek ve düzgün dikiş için teğel attım.Ben terzi değilim ama eğitimini aldım.Ütü dikişte çok önemlidir.Keçede ütü kullanmadım.Yalnızca kumaşta.İkinci aksilik makinamın dikiş ayarı bozuldu.Sonuçta diktim ama kalpteki dikiş istediğim dikiş olmadı.Kullanma kılavuzunu aradım bulamadım.Buralarda bir yerde ama arayınca bulunmuyor işte.Bugün yine arayacağım.Çok önemli.Birde siyah çıt çıt dikeceğim.Kullanışlı oluyor.Neyse,fotoğraf makinamı içine yerleştireyim dedim.Olmadı:(O zaman anladım hatamı:(Bir şeye başlıyorsunuz ama kime kısmet olacağını Allah belirliyor.Kalp kapağı kapadığım zaman belli olmuyor ama ben biliyorum ya:))

Kılıf,ablama telefon kılıfı olarak gitti:)

Sevgiler:)

11 Kasım 2011 Cuma

BUGÜN KENDİME ÇALIŞTIM:)

Ablam Bim den böyle bir poşetlik almış.Aslında çok kullanışlı.Aralarının petek gibi oluşu,poşetleri aralardan da çekebilmek için.
Ama yok!İllaki bir kılıf öreceğiz başına:)))Daha orijinal bir şey olsun istedim.Puantiyeli kumaşım vardı.Bizim mutfağa en uygun renk olarak oranj puantiyeli olanı seçtim.
Kaymasını engellemek için arka ve üstüne lastik kullandım.Lastiği biraz küçük tutarak oturmasını sağladım.
Artık süslemeye gelince üşendim.Daha önceden yaptığım bir broşu konduruverdim üzerine.Broşlar illaki yakaya değil bu türde kullanılabilir.
Sevgiler:)

7 Kasım 2011 Pazartesi

TEK KELİMEYLE SU!!!

Çalışırken çok iyi su içen ben evde olduğum sürece, bunu ihmal etmeye başladım.Su vücudumuz için çok önemli ama her şeyin aşırısının iyi olmadığı gibi su içiminin aşırısına karşıyım.Susamadan belirli miktarda su içebilirsiniz.Ne o öyle kovaya su döker gibi su mu içilirmiş.Vücuduma suyun az girdiğini elimin ayağımın kurumasından anlıyorum.Bu çok rahatsızlık verici bir şey.Kendime 1,5 litrelik bir şişe ayarladım.Suyu cam bardakta içmeyi severim.Gün içinde bu şişeyi bitirmeye çalışıyorum..Birden değil.Yudum yudum.İnanın bir hafta içinde gelişme sağladım.Vücudunuzdan attığınız suyu tekrar geri almanız gerekiyor.Su kaybı  ter,idrar ve nefes yoluyla oluyor.Genelde yaz mevsimlerinde ter yoluyla kışında idrar yoluyla atıyoruz.İdrarınız koyu sarıysa bu iyi bir şey değil.Vücudunuz susuz kalmış demektir.Susuz kalmış vücutda böbreğin yapacağı işi karaciğer üstlenir,buda organlarda tahribatlara neden olur.İlaveten halsizlik,huzursuzluk,cilt kuruluğu,yaşlanma,kaşıntı,sivilce,kabızlık,baş ağrısı vs.neden olabiliyor.Web sitesinde su içiminin vücut ağırlığıyla orantılı olduğunu yazıyor.Örneğin ben 59 kiloyum.1.95 litre su içmem gerekiyormuş.Ben bunu abartılı buldum.Benim için 1.5 litre yeterli.Hatta bu sitede vücut ağırlığınızla 32 gram ı çarpıp ne kadar su içeceğinizi bulabilirsiniz diyor.İsterseniz sizde bu yöntemle ne kadar su içeceğinizin bir ortasını bulabilirsiniz benim gibi.Fazla içebiliyorsanız sorun yok tabiki.Su içmek kilo vermeyede yardımcıymış.Yağı suyla atıyorsunuz.Midede doygunluk sağlıyor.

Sevgiler:)

HAYDİ GİDİYORUZ!!!

Üzüntülü günlerden sonra bir bayram daha geldi,geçiyor bile...Hep yas tutamıyorsunuz.İnsansınız işte.Allah acı ve sevinci aynı anda yaşayan bir kalp vermiş bize...Ölenle ölünmüyor.Ölenle ölünseydi emin olun babamın peşinden giderdim.Babamdan sonra 11 sene oldu.Yeri geliyor ağlıyor,gülüyor hatta oynuyorsun bile.Pek oynamayı sevmem ama zorlada olsa oluyor bazen.Biz babamı perşembe günü ziyaret ettik.Malum İstanbul a bayramda ne girilir nede çıkılır.Bayram hazırlıkları yapıldı.Gelenekler nostalji olmasın diye uğraşıyoruz.Bayrama bir heyecan katmaya çalışıyoruz.Bayram sabahı evlisi bekarı hepimiz kahvaltıda buluşuyoruz.5 kardeşiz.Çok çocuktan yana olmamama rağmen.5 kardeş olmaktan çok memnunum.Özelliklede bayramlarda çok keyifli oluyor kalabalık aile.Ağabeyimin Ankara dan misafirleri geldiği için bu bayram kahvaltıda onlar yoktu.Bizde kahvaltıdan hemen sonra onlara gittik.Sağdaki kardeşim Ferah.Benim küçüğüm.Moda tasarımcısıdır kendisi.Çok takılırız birbirimize...Soldaki de aynı evde yaşadığım ablam Emine...İnanılmaz düşkündür bize.Bir ablam daha var ama resmini bloga koymama izin vermiyor.En boylumuzdur.Hürrem gibidir.Enine boyuna:)
Buda bendeniz...Bu yeni aldığım bir kıyafet değil.Ben ayakkabı çanta çok alırım.Hatta kardeşim bile geçenlerde Fransa ya fuara gitti.Ayakkabı hastası olduğumu bilir.Ayakkabı almış bana.Bu değil ama...Topuklu ayakkabılara bayılırım.Spor kıyafetler rahat olduğu için mi ne?kendime daha çok yakıştırıyorum.Aslında bu giydiğim kıyafet de abiye değil ama ne bileyim yakıştırmadım kendime.Yakıştırmadım  ya!Pozu bile baston yutmuş gibi vermişim:))İçinde kendimi rahat hissetmedim...
 
Bu sabah kardeşim ve eşini uğurladık.Evdeyiz...Bekleriz:)))

Sevgiler:)